BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 23 Ağustos 2012

Silah baronları ve bataklığı kurutmak

Türkiye'miz tarihinin hassas dönemlerinden birisini daha yaşıyor.
1979 ve1989 yıllarında oynatılan film, 2012'de aynı yapımcılar, aynı senaryocular tarafından vizyona sokuldu. Hedef belli.
Türkiye kafasını kaldırmasın, yakın coğrafyası ile ilgilenmesin, eli kolu bağlı otursun, iç kavgalarla vakit harcasın, vatandaşları birbirini kırsın, siyasi istikrarsızlık yaşasın.
Türkiye günümüzdeki konumu itibarı ile Balkanlar'a ilgi gösterilmektedir, Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisinde yer alan bugün 26 bağımsız devletin Türkiye ilgisi bazı ülkeleri tedirgin etmektedir. Hazar ve Orta Asya doğal kaynaklarının batıya ulaştırılmasında doğal bir köprü oluşturan Türkiye kıskançlığı gözlenmektedir. Dünya doğal enerji kaynaklarının %70'inin ülkemizin etrafında olması, Karadeniz-Akdeniz deniz yolu ulaşımını sağlayan boğazlara ek olarak Kıbrıs'ta bir güç konumunda bulunmamız, küresel güç ve yabancı servisleri düşündürtmektedir.
Türkiye'nin bu özellikleri, şer odaklarının bugün hedefidir.

1989-1994 DÖNEMİ

1979 yılında yıkıcı faaliyetlerle Türkiye'nin üzerine geldiler.
Türkiye'yi sağ-sol diye iki kampa ayırdılar. Asala, Dev-yol, Dev-Sol, THKP-C, PKK, şer odak'larının bir enstrümanı olarak kullanıldı.
Ülkeyi içeriden yıkmayı amaçlayan yıkıcı faaliyetler, hedeflerine ulaşabilmek için stratejilerini genelde dört safhada (hazırlık, eylem, örgütlenme, iç savaş) şeklinde yürüttüler. Bu faaliyetleri silah, kaçakçılığından ve uyuşturucu maddeden finanse ettiler.
Başarılı olamadılar.
1989-1994 yıllarında bölücü faaliyetlerle Türkiye'nin üzerinde yeni oyunlarını tezgahladılar. Bu tarihe dikkat etmeliyiz. Berlin duvarının yıkıldığı, SSCB'nin parçalandığı, Yugoslavya'nın parçalandığı tarihlerdir. Bu dönemde PKK devreye sokuldu ve zamana göre küresel güçler-istihbarat örgütlerince kullanıldı.
Yine başarılı olamadılar.
Tarihî süreç içerisinde, emperyalist güçlerin Ortadoğu bölgesindeki çıkar stratejilerinin bir uzantısı olarak ortaya çıkan bölücü tehdit, günümüze kadar örgütlenme, hareket, eylem açısından yabancı ülkeler tarafından desteklenen PKK terör örgütüyle yürütüldü.
Ortadoğu'da petrol ve doğalgaz rezervlerinin küresel güçler arasında yeniden paylaşımında, Türkiye bölgesel güç konumunu konuşturmaya başlayınca, PKK Holding 2011 yılında yeniden devreye sokuldu.
2012 yılında, iç ve dış şer odakları, "kaos yaratarak"
Türkiye'de istikrarsız bir dönem için yeniden kollarını sıvadılar.
Bizleri üzen, kahreden, içimizi yakan, şer odak'ları emrindeki PKK'nın Türkiye vatandaşlarını birbirine kırdırmada kullanılmasıdır.
Saf ve temiz Kürt vatandaşlarımızın Şer odak'ları tarafından kirli savaşlara konu edilmesidir.

PKK SİLAHLARI VE AVRUPA

Bir ülkenin ürettiği silahların başka bir ülkeye ya da kuruma ya da örgüte ulaştırılmasının üretici ülkenin onayı ya da en azından bilgisi olmadan gerçekleştirilmesi mümkün değildir.
Silah üreticisi batı ülkeleri, bu silahları ya doğrudan ya da dolaylı olarak PKK'ya ulaştırmaktadırlar.
PKK silahlarının menşei ile ilgili yapılan çalışmalarda bu silahların genel olarak Rus, Çin, ABD, Alman, Belçika ve Fransız yapısı olduğu görülür. İstihbarat kurumlarının çalışmalarına göre, PKK 8 ayrı ülke tarafından üretilen farklı mayın kullanıyor. Mayınların yüzde 60,8'i İtalya, yüzde 28,3'ü Rusya, yüzde 6.2'si Almanya kaynaklı.
Bu mayınlar içinde en büyük payı İtalyan mayınları. Valella Meccotecnica SPA firmasının VS-50 mayınlarıdır. FİAT otomobil firması mayın üreticisi firmaların ortağıdır.
Hafif silahların çoğunluğu, başta Rusya olmak üzere eski Doğu Bloğu ülkeleri ve Çin kaynaklıdır. Bir kısım silahlar ise Almanya, İtalya, İngiltere, İspanya, ABD tarafından üretildikten sonra terör örgütlerine aktarılıyor.
Ele geçirilen ve menşe belirlenen Kalaşnikof'ların yüzde 71.6'sı Rusya, yüzde 14.7'si Çin, yüzde 3.6'sı Macaristan, yüzde 3.6'sı da Bulgaristan orijinlidir.
Kannas'ların yüzde 45,2'sinin Rusya,
yüzde 13,2'sinin İngiltere, yüzde 9,4'ünün de ABD orijinli olduğu saptanmıştır Roketlerin yüzde 85'inin Rusya, yüzde 5,4'ünün Irak, yüzde 2.5'inin Çin menşeli olduğu anlaşılmıştır.
Tabancaların yüzde 21,9'u eski Çekoslovakya, yüzde 20,2'si İspanya, yüzde 19.8'i İtalya orijinli çıkmıştır.
El bombalarının yüzde 72'sinin Rusya, yüzde 19,8'inin ABD, yüzde 8'inin ise Alman menşeli olduğu görülmüştür.
Bazı radarlar ele geçirildi ve tesbit edildi. Bu radarların silah sanayinde çok ileri noktadaki İngiltere ABD, İsrail, Rusya gibi ülkeler tarafından üretildiğini bilmeliyiz.

SONUÇ:
ŞERodak'ları belli. Silah baronlarının cirit attığı bataklığın kurutulması için yapacağımız çok iş var.
Milli birlik ve beraberliğimizi koruyarak, vatan için, gelecek için ele ele vererek, yaşadığımız sıkıntılardan kurtulacağız.
Dünyanın büyük askerlerinden Hannibal'in deyimiyle, "Ya yol bulacağız, ya yol açacağız.''