Fenerbahçe'nin Trabzonspor'la yaptığı Ziraat Türkiye Kupası maçını kazanarak geride kalan yoğun sezonu taçlandırmış oldu.
Bırakın Türkiye'yi Avrupa'da bile Chelsea'nin ardından en fazla maç yapan takımlardan biri olan Sarı-Lacivertliler, sezon sonu olmasına karşın son derece etkili ve istekli bir performans sergileyerek hak ettikleri bir kupa elde etmiş oldular. Fenerbahçe, özellikle eksik kadrosuna karşın son derece mücadeleci bir kimlik sergiledi. Şunu da belirtmek gerekir ki Salih Uçan'ın U19 Milli Takımı'na çağrılmasını da hiç anlamış değilim.
KADRO TERCİHLERİ DOĞRU
Her iki teknik adamın da kupa finaline ellerindeki en iyi kadrolarını sürdüklerini söyleyebilirim. Fenerbahçe'de Cristian'ın şutları ve bu şutları aynı güzellikle çıkaran Trabzonspor kalecisi Tolga'nın kurtarışlarını da tebrik etmek gerekiyor.
İNADINA DOSTLUK KAZANDI
Karşılaşma açısından önemli bir nokta ise maçın sonları hariç iki takımf utbolcularının dostça bir havada olmasıydı.
Herkese, yukarılarda neler söylendiğinin çok da önemli olmadığını gösterdiler. Tabanın sesinin ne kadar etkili olduğunu ortaya koydular.
Bunda da iki teknik adamın maç öncesi yaptıkları ortak basın toplantısının da payı vardı. Birinin, "Biz düşmanız" demesinin kimseyi etkilemediğini gözler önüne bir kez daha serdiler. Karşılaşmaya dönersek hak eden takım kazandı.
* * *
GÖKHAN GÖNÜL'ÜN YERİ BİR BAŞKA
Fenerbahçe'de Cristian'ın şutları yine geceye damgasını vurdu. Trabzon kalecisi Tolga'nun kurtarışları da bir o kadar güzeldi.
Ancak, Sarı-Lacivertli takımda Gökhan Gönül'ün yeri apayrı. Bu oyuncu, ilerleyen yıllarda da kadroda tutulmalı... Bana kalırsa Gökhan, camekan içinde kalnması gereken yetenekte bir futbolcu.
* * *
19 MAYIS'TA DİKKAT ÇEKENLER
1- Karşılaşmanın son dakikaları hariç iki takım futbolcularının dostluk görüntüleri sergilemesi gecenin dikkat çeken karelerindendi.
2- Bu durumda her iki takım teknik direktörünün maç öncesi yaptığı ortak basın toplantısı etkendi.
3- Fenerbahçe'de Gökhan Gönül, ne kadar etkibi bir futbolcu olduğunu yine ortaya koydu.