74. dakikaya yani Caner'in golü attığı dakikaya kadar ömrümüzün yarısı gitti desek yeridir. Fenerbahçe, oyuna aslında iyi başladı.
Hem top daha fazla Fener'de kaldı hem de rakip kale önünde bir şeyler yapmaya çalıştı. Kornerler buldu, kendi kalesine topu getirmedi. Zaten 2-0 önde başlayan takımın yapması gereken bunlardı ve yaptı.
Ama birden gereksiz bir şekilde skoru koruma telaşına düşerek gömülerek oynamaya başladı ve sıkıntılı dakikalara girdi. İleride tek kalan Webo, atılan uzun toplarla çok çalışmasına rağmen pozisyon yaratmak için etkili olamıyordu. Volkan'ın önemli kurtarışından sonra ilk 45 dakika kazasız bir şekilde atlatılarak soyunma odasına gidildi.
UNVANINI DA KORUDU
Orta sahadan top çıkmaması ve yapılan basit hatalar yüzünden rakip kaleye etkili gidilememesi Lazio'ya davetiye çıkarılmasına neden oldu ve Lulic'in kafasından da gol geldi.
Webo'nun pasında Caner'in güzel vuruşu işin bitirilmesini ve yarı finalin gelmesini sağladı. O dakikadan sonra kendisine 4 gol daha gereken Lazio oyunu bıraktı ve Fenerbahçe için tek bir mücadele şartı kaldı o da Avrupa Ligi'nde deplasmanlarda hiç yenilmeme unvanını korumak.
Bu da oldu.
SONUNDA OLDU
Önemli olan yarı finale adını yazdırmaktı ve Sarı-Lacivertliler bunu yaptı.
3 kupada birden gerçekten önemli mücadeleler veren F.Bahçe'yi kutluyorum.
***
GÖKHAN YİNE GÖNÜL'DEN OYNADI
Fenerbahçe'nin dün akşam sahada çok etkili bir futbol oynamaması normaldi.
Önemli olan turu geçmekti.
Sarı-Lacivertli futbolcuların bu stresle mücadele etmeleri bile önemliydi. Kötü diyebileceğimiz kimse yoktu.
Ancak, Gökhan Gönül karşılaşmanın gizli kahramanıydı.
Yaptığı önemli müdahalelerle takımının turlamasına katkı yapan isimlerden oldu...
***
OLİMPİYAT STADI'NIN ŞİFRELERİ NELERDİ!
1) Cristian-Salih değişikliği takımı olumlu yönde etkiledi. Daha erken yapılsa belki daha yararlı olabilirdi.
2) Bu tarihi ana Fenerbahçe taraftarlarının da tanıklık edememesi gecenin üzücü anları arasında yerini aldı.
3) Sahada çok etkili birf utbol olmaması normaldi. Önemli olan yarı finale çıkmaktı.