Tarihi 6 Haziran 2022

O İş O Kadar Kolay Değil Kemal Bey

MALUM Kılıçdaroğlu son gaz adaylığa koşuyor. Bakmayın siz aday altılı masadan çıkacak dediğine.
Altılı masa dediğinizin yarısından fazlasını tek başına Kılıçdaroğlu oluşturuyor. Masaya oturanlardan CHP haricinde şimdilik barajı sadece İYİ Parti geçiyor. Şimdilik diyorum çünkü İYİ Parti'de ciddi miktarda CHP'ye yakınlığından dolayı gelmiş oy var.
Masa dağılır, İYİ Parti ile CHP rakip olursa ciddi ciddi İYİ Parti için baraj sorunu ortaya çıkabilir. Kılıçdaroğlu masanın sahibi. Belli ki başka çevrelerden de rüzgarı arkasına almış, dolu dizgin adaylığa gidiyor.

Kılıçdaroğlu'nun adaylığını engelleyecek tek hamle masanın diğer sakinlerinin onu kamuoyunun önüne tartışmalı bir şekilde atması olur. Mesela Akşener çok sıkıştığı bir noktada "Elbette adaylık Kemal Beyin hakkı ama muhafazakar seçmenden oy alamazsak seçilmek hayal olur" gibi bir açıklama yaparsa, muhalefet kamuoyu zaten arada sırada tekrar ettiği "Kılıçdaroğlu oy alamaz" tezini daha yüksek sesle dillendirmeye başlar.
Bir bakarsınız, eğer başka mahfillerden de destek gelirse, tıpkı İmamoğlu'na yaptıkları gibi Kılıçdaorğlu'nu da linç etmişler.

Kılıçdaroğlu asla aptal bir politikacı değil. Bu akıbeti o da öngörüyor. Zaten tam da bu nedenle her seferinde biraz daha pespayeleşen anti-Erdoğan saldırı nöbetlerini sıklaştırdı.
Erdoğan'a saldırmak, iftira atmek, ailesini dilini dolamak noktasında ne kadar ileri giderse tabanın adaylığını o kadar destekleyeceğini biliyor.

Geriye kalıyor muhafazakar oylar meselesi; onunla ilgili de bir plan yapmış belli ki. Sırtında yumurta küfesi yok ya; nasıl olsa kimse Kılıçdaroğlu'nun sözlerini mantık, tutarlılık, inandırıcılık süzgecinden geçirmiyor. Haliyle Kılıçdaroğlu da konuştukça konuşuyor. İktidar olursa eskisi gibi olmayacak, başörtüsünü yasaklamayacağız, camilere dokunmayacağız mealinde laflar etmiş. Eğer Kılıçdaroğlu'nun sözlerinin bir bağlayıcılığı olsaydı bu beyanın CHP'nin din karşıtı geçmişini kabul ettiği olarak yorumlanabilir. Eskiden yaptığımızı yapmayacağız, başörtüsünü yasaklamayacağız, camileri ahır yapmayacağız, diyor.

Her siyasetçinin hesaplaşma, helalleşme, öz eleştiri yapma hakkı vardır. Kemal Bey geçmişte başörtüsü karşıtı cephenin başını çekiyordu.
Meclis konuşmaları, koşa koşa Anayasa Mahkemesi'ne yetiştirdiği iptal başvuruları, SSK genel müdürüyken başörtülü avukatlara neler yaptığı ortada. Kılıçdaroğlu bugün bunlardan pişman olduğunu, bunların saçma olduğunu söylüyor. Hay hay, niyet okumayalım ve Kemal Beyin pişmanlığını kabul edelim.
Eee peki Kılıçdaroğlu'nun partisinde bugün bile devam eden İslam karşıtlığını ne yapacağız? Daha birkaç hafta önce grup başkanvekili "ortaçağ zihniyeti" diyerek o pis dilini dinimize uzatmadı mı? CHP'deki sistematik Diyanet düşmanlığını ne yapacağız?
Her gün parti sözcüleri Diyanet hakkında bir yalan beyana, iftiraya imza atmıyorlar mı?
Hülasa herkes öz eleştiri yapabilir, fikrini değiştirebilir, hatadan dönebilir.
Ama o iş Kemal beyin zannettiği kadar kolay değil. Samimi, tutarlı ve inandırıcı olması gerekiyor. Yoksa boyacı küpü değil; sok çıkar iş bitsin!