Tarihi 19 Aralık 2021

Acele İtibar Suikastı

ANADOLU Ajansı'nın güzel bir geleneği var. Bir bakan yahut bir bürokrat ziyaret edilecekse hediye olarak ajansın hepsi birbirinden tecrübeli foto muhabirleri tarafından çekilmiş bir fotoğrafı çerçevelettirilip götürülür. Bu usulle israfın önüne geçilir, ajans kendi faaliyet alanını hatırlatmış olur ve muhataba da arşiv değerinde kıymetli bir hediye verilir. AA Yönetim Kurulu başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz dostumuz da göreve yeni başlayan Hazine ve Maliye Bakanımız Nureddin Nebati beye hayırlı olsun ziyareti gerçekleştirirken bu geleneği devam ettirdi ve bakana AA foto muhabirleri tarafından çekilmiş bir çerçeveli bir fotoğrafını hediye etti. Hayırlı olsun ziyareti yine AA'nın muhabirleri tarafından takip edilip haberleştirildi ve bütün abonelere servis edildi.
AA'nın bu haberini alan bazı fondaş medya organları ise her zamanki gibi hakikati çarpıtmayı seçtiler. Haberi "Bakan Nureddin Nebati kendi fotoğrafını hediye etti" başlığı ile geçtiler. Bunun bir gazetecilik hatası olması kesinlikle mümkün değil. Zaten hazır haberi servis ediyorlar. Şüphesiz ortada kasıtlı bir yalan, çarpıtma ve itibar suikastı var. Ancak bu sıradan hemen her gün birkaç örneğini gördüğümüz yalan ve çarpıtmalardan farklı.
Nureddin Nebati üzerinden yapılan çarpıtmanın daha sofistike bir amacı var. Bakanı daha çiçeği burnundayken, henüz yolun başındayken itibarsızlaştırmak istiyorlar.
Malum ekonominin bir kısmı rakamlarla alakalıyken önemli bir kısmı da psikolojik. Toplum ve dahi piyasaların ekonomi yönetimine güvenmesi gerekiyor.
Tam da bu nedenle yeni bakana itibar suikastı düzenlemeye çok erken başladılar. Meslek etiği, itibar, dürüstlük zaten hiç umurlarında olmadı ama bu kadar seviyesiz bir çarpıtmayı göze almalarının nedeni işte bu.
Sonra da piyasalar bakana güven duymuyor safsatasına başlayacaklar. Temelini yalan dolan ile attıkları binanın çatısını da bu şekilde çatacaklar. Tıpkı daha önce yaptıkları gibi… Evet, onların işi bu ve işlerini yapıyorlar.
Şimdi herkes bir an dursun ve kendine sorsun; peki bu ahlaksızlık karşısında ben ne yapacağım?