ŞU görülüyor ki Trabzonspor'u baştan aşağıya saran bir hastalık var. Bu hastalık kulübün ağırlığını kaldıramamakla ilgili.
Başkanından yönetimine, hocasından futbolcusuna varıncaya kadar, Trabzonspor markası bol geliyor!
Bu 'bol'luk her alanda kendini gösteriyor. Hoca gönderip alırken.
Futbolcu gönderip alırken.
Kulüpten işçi çıkartıp alırken...
Gelinen nokta ağır bilanço. Bakın işte. Ortada onlarca milyon dolar harcanarak baştan aşağıya yenilenen takım var ama sezon başından bu yana sahada futbol adına ciddi anlamda bir şey göremiyoruz. Acı gerçek olarak 3 kulvarın tamamından kopan Trabzonspor duruyor karşımızda.
Yazık değil mi?
DÖKÜLÜYOR
Çaykur Rize maçı...
Futbol yok, gerçekler var. Takımın her tarafı dökülüyor. Forveti, orta sahası, defansı. Ayakta kalan tek yeri, kalesi. Hakan Arıkan olmasa Trabzonspor farklı yenilebilirdi.
Bu hâl bize başta da söylediğimi biraz daha açarak bir stratejinin, planlamanın ve sonuçta doğruların olmadığını gösteriyor.
KALESİNDE DEVLEŞTİ
Günah değil mi? Son olarak şunu da ekleyeyim. Ersun Yanal'ın da oyunu okumasını 'ibretle' izledik. Sanki başka bir takımın hocası gibiydi.
Maçın en iyisi Hakan Arıkan.
Kalesinde her pozisyonda adeta uzadı. Fantastik 4'lüdeki Mr. Fantastik gibiydi.
Maçın en kötüsü Deniz'di. Son haftalarda büyük düşüş yaşıyor.
MAÇIN EN iYiSi HAKAN ARIKAN
Trabzonspor kalecisi Hakan dün çok iyiydi.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ DENiZ YILMAZ
Trabzonlu Deniz Yılmaz, çok kötüydü.