Fatih Tekke maç öncesi, "en uygun şablonu bulmaya çalışıyoruz" demişti.
Eyüpspor karşısındaki 11'e baktığımızda bu arayışın artık şekil kazandığını gördük. Trabzonspor sezon genelindeki tüm maç başlangıçları içinde en ofansif diziliş ve mentaliteyle sahadaydı.
Oyunun ilk dakikalarından itibaren rakip yarı sahaya yerleşen, ön alanda etkili baskı yapan bir Trabzonspor vardı. Bu enerji hem rakibe nefes aldırmadı hem de erken gelen golü getirdi. Ancak öne geçtikten sonra Rizespor maçında yaşanan "baskıyı kıramama" sendromu yeniden belirginleşti. Fakat bu kez fark ilk yarı bitmeden dengelerin değişmesiydi.
Trabzonspor ikinci yarıya da aynı kararlılıkla başlayarak skoru 2-0'a taşıdı. Fatih Tekke, geçen hafta "kanatları yeterince efektif kullanamadık" demişti. Bu maçta da aynı eksikliği görmek mümkündü ancak bu kez imdada merkez yetişti.
KİMLİK KAZANDILAR
Folcarelli ve Oulai sahanın her iki yönünde de kusursuza yakın bir performans sergiledi.
Oyunun hem kurulumunda hem savunma geçişlerinde hem de hücum organizasyonlarında takımı ciddi şekilde rahatlattılar.
Trabzonspor üst üste dördüncü galibiyetini alırken sadece skorların yanında kimlik de kazandı.
Eksiğiyle, artısıyla, gençliğiyle, tecrübesiyle bu takım iyi niyetle sahada her şeyini veriyor. Ve bu çaba her şeyden önce takdiri hak ediyor.