Lyon, bu tip maçlarda geri çekilenin gol yiyeceğini bildiği için beklendiğinin aksine mahkum oynayıp kontratakla gol aramak yerine maça baskılı başladı. Kontrollü hatta baskı karşısında çekinen taraf ise Beşiktaş'tı.
Lyon çok paslı ve kurgulu oyunla kalemize tehlikeli gelirken Talisca'nın golü imdadımıza yetişti. Lyon bir anlık şaşkınlıktan sonra toparladı ve aynı disiplinle oyuna geri döndü. Gökhan ve Mitrovic kanadının Dolmabahçe geçiş hattı olduğunu anlayınca da tamamen bu tarafa ataklarını yönelttiler.
Mitrovic ve Gökhan'ın sırasıyla pozisyon ve kademe hatasından gelen gol, tesadüf veya şansızlık değil, Lyon'un maçın başından beri süren iyi oyununun sonucuydu. Golü atan Lacazette, o dakikaya kadar Lyon'un en iyi oyuncusuydu ve her topta Gökhan'ı geçip, başa gelenin sinyalini çok önceden veriyordu. İlk yarıda Beşiktaş'ta Talisca ve biraz da Babel dışında dikkat çekecek kadar iyi oyuncu yoktu. Lyon hem daha iyi hem de kendine daha güvenen bir ilk yarı oynadı. Beşiktaş 2. yarıya daha iyi ve istekli başladı. Adriano ve Talisca takımı sürüklüyordu ki birlikte harika bir gole imza attılar.
ATIBA İYİ DEĞİLDİ
Geldiği günden beri Talisca santrfor oynasın diyorum çünkü fiziği ve stili çok uygun. Aboubakar'la birlikte çok iyi ikili olurlar. Cenk top saklayamadığı ve dağıtamadığı için Beşiktaş rakip sahada çoğalamıyor. Bu yüzden hızlı ataklarla gol aramak zorunda kalıyor.
Atiba çok sayıda kritik top kaptırıp, üstüne alıştığımızın aksine hiç pas kesemediği için Lyon istediği gibi geniş alan buldu ve Beşiktaş'ı çok sıkıştırdı. Fabri maçı uzatmaya götüren isim oldu. Uzatma sinir harbi ve fizik-kondisyon demektir. Beşiktaş daha yorgundu ama çocuklar adeta yüreklerini ortaya koyarak canla başla oynadı.
Top tekniği zayıf futbolcu plase penaltı atmaz. Göbeğin zayıflığının sonucu çok dramatik oldu.
MAÇIN EN iYiSi TALiSCA VE FABRi
Atan ve tutanın önemini gösterdiler.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ ATİBA
Geldiğinden bu yana en kötü oyunuydu.