Beşiktaş'ın hiç bir maça konsantre çıkamaması kötü bir gelenek haline geldi. Hoca takımı zihinsel olarak maça hazırlayamıyor. Bunun için gerekirse bir psikolog yardımı alınabilir. Bu garip veya ayıp bir şey değil. Sorun çözülemiyor çünkü. Hem de
Fabri'ye "geri paslarda ne yapmaya çalışıyorsun" diye sorar. Gol atacağım yazılı mesajla kapıyı iki kez çalan
Cengiz, 3.'de affetmedi. Şaşırtıcı olan hocanın klasik olarak ilk yarıyı seyretmesi değil
Beck'in yaptığı hatalardı. Bir sezonda yapacağı hataları ilk 20 dakikaya sıkıştıran
Beck'e yardıma gelen birisi olsaydı,
Cenk'i arkaya kaçırıyorlar diye uyarı gelseydi gol de önlenirdi.
Emre orta sahayı tek başına yönlendirirken değil basmak etrafında rahatsız eden oyuncu bile yoktu. Çıktıktan sonra da Beşiktaş rahatladı. Hiç bir dripling, çalım özelliği olmayan
Cenk kanatta oynamaz.
Benfica maçı istisnai örnekti, aksine çok daha fazla örnek yaşadık.
Cenk ortaya kayınca da hem kanat boş kalıyor hem de
Aboubakar'la birlikte göbek sıkışıyor.
Beşiktaş'ın bütün sorunları kronik.
Başakşehir'in defansı kanatlardan zayıf ama Beşiktaş'ın tek kanadı vardı. Maç beklendiği gibi yine 2. yarıya sıkıştı.
Yalçın sürpriz bir zamanlama ve pozisyon hatası yapınca
Marcelo kafayı çaktı. Beraberlik sonrası
Başakşehir beraberliğe razı olan rölanti oyuna geçti. İstediğini de aldı. Bir katkısı olmayan çok formsuz
Tolgay'ın yerine
Necip tercih edilseydi takıma direnç ve dinamizm gelirdi.
Cengiz sağ kanada alınınca
Beck de rahatlarken,
Başakşehir de hem en etkili hücum yolunu imha etti hem de Visca'yı oyund an düşürdü.
Cenk, Aboubakar, Oğuzhan, Atiba, Gökhan İnler ve gol atmasına rağmen
Marcelo defansta kötüydü.
Napoli hariç
Beşiktaş bu sezon hiç bir güçlü takımı yenemedi.
MAÇIN EN iYiSi ATINÇ
Her topu kesti ve Batdal'a top göstermedi.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ BECK
Her topta rakibini kaçırdı ve toplar kaptırdı.