PAZARTESİ günkü İstanbul'daki açılış için "Bir İstanbul Masalı" gibi demiştim. Gerçekten de dünyanın yapamadığını, mucize gibi kısa bir süre içinde başaran Türkiye'nin bir evladı olmaktan bir kez daha gurur duydum. Cumhuriyet'in 95. yılını, Atatürk'ün "Muasır Medeniyetler Seviyesi" hedefine tam da uygun şekilde kutladık. Türkiye'yi hem ekonomik hem stratejik açıdan bir birkaç basamak birden atlatacak İstanbul Havalimanı açılışında Başkan Erdoğan'ı dinlerken; yapamazlar diyen, yaptırmayız diyen koronun seslerini ve yaptırmamak için Gezi olaylarından tutun da 17-25 Aralık darbe girişimini, Kobani olaylarını, 15 Temmuz işgal girişimini ve son olarak kur üzerinden yapılmaya çalışılan ekonomik operasyonu hatırladım.
Bütün dünya bizim karşımıza geçmiş tuzak kurarken, içerideki işbirlikçileri de çanak tutarken Türkiye'nin bırakın geri adım atmayı, bırakın dünyanın yapamadığı havalimanını yapmayı, aynı zamanda Marmaray'ı, Avrasya Tüneli'ni, Yavuz Sultan Selim köprüsünü, Osmangazi Köprüsünü, hızlı tren hatlarını, şehir hastanelerini, tünelleri, otoyolları, üniversiteleri yaptığını hatırladım.
1970'li yıllarda 1. Boğaz köprüsü yapılırken de karşı çıkanları, isim bile verditmeyenleri, zenginlere özel köprü yapıyorlar diyen sapkın zihniyeti tekrar hatırladım. Hiçbir barajı yaptırmak istemeyenleri acıyarak hatırladım. 3 kıtayı kucaklayan coğrafyanın tam göbeğindeki, her geçen gün büyüyen Asya-Pasifik- Orta Doğu pazarları ile Batı arasında en önemli bağlantı ve geçiş noktası olan İstanbul Havalimanı'na bir kez de bu gözle baktım. Ve tarihin tozlu raflarındaki yerini çoktan alan istemezükçüleri düşünüp, her şeye ve herkese rağmen, kararlılığı, inancı ve vizyonuyla bu çağ atlatacak eserleri Türkiye'ye kazandıran Başkan Tayyip Erdoğan'ın isminin tarihin altın sayfalarında en müstesna yerde yazılacağını bilerek bir kez daha gülümsedim..
12'YE ÇEYREK KALA BELLİ OLAN ADAYLAR..
"Yerelde insanlar, yarışan isimler etrafında birleşir" dedi kamuoyu anketlerinin usta ismi Adil Gür.
A Haber'de Toplumsal Hafıza programında Salı günü birlikte yorum yaptığım Adil Gür, özellikle Ankara ve İstanbul'da bütün partilerin yıldız isimlerle yarışa gireceği iddiasında bulundu. Bunu da; yerel seçimin iddiasına ve özelliğine bağladı. Yerel seçimlerde pek çok isim dolaşıyor.
Ankara'da AK Parti'de Mehmet Özhaseki, CHP-İP ortak adayı Mansur Yavaş, İstanbul'da Binali Yıldırım ve Numan Kurtulmuş ile Muharrem İnce, Gürsel Tekin, İzmir'de AK Parti adına Mahmut Özgener ile CHP adına Narlıdere, Bayraklı, Seferihisar Belediye Başkanları ve Büyükşehir Genel Sekreteri Genel Sekreter Buğra Gökçe'nin isimleri dolaşıyor.
Bu isimleri çok daha arttırabiliriz ama daha seçimlere 5 ay olduğunu düşünür isek; hem bu isimlere pek çok isim daha katılacağı hem de belki hiç gündeme gelmeyen bir ismin olabileceği ihtimallerini de hesaba katmamız gerek. Sözün özü; partiler için söz konusu il veya ilçede kimin aday olacağı kadar, karşısında kimin aday olacağı da önemli bir kriter.
Yani; rakibinin adayı ve adımına göre de şekillendirmeyi düşünecek bütün partiler. Boşuna dememişler; siyaset 12'ye çeyrek kala belli olur diye..