SAVAŞ AY

SAVAŞ AY

Tarihi 22 Nisan 2012

Polis efendilere mahsus Malumat-ı Meslekiye

Dün, Emniyet Genel Müdürü'ne ithafen yazdığım 'Yüzme bilmeyen polis olur mu?' içerikli yazıma yanıt gelmedi. Muhtemelen hafta sonudur, o yüzdendir diyor, yeni hafta başında yanıt bekliyorum kendisinden. Bu arada çağdaş polis isteme hakkımızı sonuna kadar savunacağımı da ek beyan olarak iliştiriyorum. Tek taraflı atış yapan adam durumuna düşmemek için dersimi de çalışmaya devam ediyorum bir yandan.
Yani emniyet teşkilatı nereden nereye gelmiş konusunu araştırmayı iş edindim yeniden.
Kaç defa yazıp, televizyon programlarına konu ettim, sayısını unuttum ama yine yeni yeniden bilgilerimi güncelliyorum.

Bak hele
Şimdi hazır Pazar günün rehavetiyle paylaşmak istediğim faydalı bilgiler sunacağım size. Başlığı 'Polis Efendilere Mahsus Terbiye ve Malumat-ı Meslekiye'. Bu bir ders kitabının özeti. Yayına hazırlayanlar uzman bir üçlü. Muhittin Karakaya, Veysel Bilgiç ve İbrahim Feridun. Diyorlar ki; "1910 yılında İstanbul Polis Mektebi'nde ders kitabı olarak okutulmak üzere Osmanlıca olarak hazırlanan ve alanında bilinen ilk çalışmalardan birisi olan eserdir bu. Meslek terbiyesi, beden terbiyesi ve meslek bilgisi ile Osmanlı Kolluk Tarihi konuları yer almaktadır.'' Ben dünkü yazımdan mülhem 100 yıl önce yazılan bu kitabın beden terbiyesi ve meslek bilgisi bölümünden alıntılar yapacağım izninizle.

Buyurun okuyun

Orada da anlatılıyor: "Dizi, sıra, mesafe, aralık, hiza, istikamet, hizaya gelmek, dizi kolu, kıta ve kumanda kavramları ile yürüyüş şekilleri talim yürüyüşü, mevzun yürüyüş, adi yürüyüş ele alınmıştır.'' Görüyoruz ki 2012 yılında da bu konularda gayetle iyi durumdalar. Ancak meslek eğitimine gelince işler biraz çatallaşıyor. Çünkü kitap diyor ki (110 yıl once bile) "meslek bilgisi konusu polislerin görevleri sırasında eksikliğini hissettikleri en önemli hususlardan biri, belki de en önemlisidir. Çünkü yaptığı iş itibariyle nerede ve nasıl davranacağını bilmeyen polisler, zaman zaman insanların hayatını kaybetmesiyle neticelenen hatalar yapabilmektedir. Hataların en aza indirilmesine bu çalışmanın da katkı yapacağı değerlendirilmektedir.

Değil mi ama

Peki ben dün ne yazmıştım. Yüzme bilmeyen polis olur mu? Eskişehir'de Porsuk Çayı'na düşüp, boğulmaya ramak kalan çocuğu o kadar polisin arasında bir sade vatandaşın suya atlayıp kurtardığı görüntüleri polis okulları ve akademide ders olarak okutup göstermeye ne dersiniz sayın genel müdür?