SAVAŞ AY

SAVAŞ AY

Tarihi 14 Nisan 2012

Balcılar ve bal kabakları

Ucuz bal diyerek ağzımıza bir parmak bal çalanlara ayar çekildi malum. Çin'den ucuza getirilen glikozu şeker niyetine yutturup, olması gerekenden kat be kat aşağı fiyatlarla satıyorlar milletce bal gibi kerizleniyoruz.
Sırf bizim semtte, Fatih'te, Akdeniz Caddesi üzerinde 3-4 balcı açıldı, sürüme bakar mısınız.
Küçüktük, "Yağ satarım bal satarım ustam öldü ben satarım" tekerlemesiyle oyunlar oynardık. Şimdi daha büyük ve haksız rekabet, hasız kazanç uğruna daha büyük oyunlar oynuyor balcılar.
Halk sağlığını da hiçe sayarak hem de.
Malum önceki gün Yeditepe Üniversitesi'nde Medya Zirvesi yapıldı.
Coşkun Aral'la karşılaştık. "Bal belgeseli yapıyorum. Canlarına okuyacağım sahtekarların" diye söze başladı ve anlattı: "Bal gibi önemli bir ürünün değerine uygun olarak kullanımı ve tüketimi için kollar sıvandı Savaşçım. BALDER'in çatısı altında toplanan bal üreticileri, bu mucizevi besini insanlara tanıtmak ve onun tüketimini arttırmak için belgesel hazırlıyoruz...

Osmanlıdan bu güne

Tükettiğimiz balların ne kadar sağlıklı ve gerçek olduğu konusunda bir bilgimiz var mı?
Balı tüketmek için nelere dikkat etmeliyiz bilen yok. İşte bunları paylaşacağız halkla.
Eylül ayında çekimlere başladık. İstanbul ve çevresinde, arıların çalışmalarından balın sofraya uzanan öyküsüne kadar işleyeceğiz konuyu.
Belgeselimizde Osmanlı döneminde bal dağıtılan Balkapanı Hanı ve balın geçmişteki kullanımından da bahsedilecek. Çekimler, Mart ayının sonuna kadar devam edecek. Bal ve diğer arı ürünleri olan arı sütü, polen ve propolisin de tanıtılacağı belgeselde, hem bilinçli bal tüketimini yaygınlaştırmayı hem de bilinçli bal üretimini yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz.

Özü de şifalı
Dünyanın tüm çiçeklerini toplasalar ve önünüze koysalar... Özlerinden akan şifayı sizin elinize verseler... Onu reddedebilir miydiniz? Doğa, mucizelerini sınırsızca paylaşır. Bu mucizeler, aynı zamanda şifa kaynağıdır. İnsanın yaratıcılığı bile doğayı taklit edebildiği ölçüde yüksek sayılır. Tüm cevaplarımız doğanın kendinde saklıdır. Onun mucizelerinden biri olan bal, arıların çiçeklere olan aşkının bir ispatı, şifa kaynağı, sonsuz bir varoluşun hediyesi, benzersiz bir düzenin ürünü...

Neler anlatacaklar

Arılarla çiçeklerin bu benzersiz çalışmalarının ürünü olan bal, faydası bilinmesine rağmen kimi zaman geri planda kalır. Sadece kahvaltı sofralarında karşımıza çıkar. Oysa, Osmanlı'dan günümüze bal, yemeklerde ve tatlandırıcı yerine kullanılmış; hastalıklara deva olmuş ve bunlar kayda geçilmiştir. Böyle geniş bir alanda kullanılırken, günümüz dünyasında şekerin zaferi, balı unutturmasa da geri plana itmiştir.
Bal sahip olduğu değeri hiç yitirmeyen bir ürün olarak, doğanın bize benzersiz bir hediyesi kabul edilebilir.
Bu hediyenin özenle insanlara ulaştırılması gerekmektedir. İşte bu nedenle, günümüzde tüm analizleri yapılmış balları tercih etmek önemlidir. İşte bunları anlatacağız"