SAVAŞ AY

SAVAŞ AY

Tarihi 13 Nisan 2012

28 Şubat ve üniversiteliler

Dün, Yeditepe Üniversitesi öğrencilerinin konuğuydum. Medya Zirvesi 2012 adlı bir etkinlik yapıp beni ve bazı meslektaşları davet etmişler sağ olasılar.
Sabah saat 11.00'de konuşma sıram vardı ama daha erken saatlerde 28 Şubat sürecine adı karışanların evlerinin arandığı, bazılarının gözaltına alındığı haberi gelince içim fena oldu. Bir tarafta sıcak haber akıp duruyor bir tarafta önceden verilmiş söz var, çocuklar bekliyor.
Amfiye girdiğimde Sedat Ergin konuşmasının sonunu yapıyordu.
Yakaladığım kadarıyla başta Turgut Özal olmak üzere çeşitli hükümet dönemlerinde Başbakanlarla olan ilişkilerini anlatıyordu. Sonra alkışlarla indi ve yerine beni çağırdılar. Günün mana ve ehemmiyetinden dolayı gençler politik soru soracaklar sandım ama öyle olmadı.
Koca amfide bir öğrenci "Mesleğe nasıl heves ettin?" diye sordu, diğeri, "Ahmet Hakan-Ece Temelkuran-Yılmaz Özdil diye 3 isim veriyorum bunlar size ne ifade ediyor?" dedi.

Nerem doğru
İyi niyetli tatlı çocuklar ama durumları da bu işte. 40 yıla merdiven dayamış bir gazeteci konuk gelecek, hiç biri 2 satır olsun gelmişim geçmişim ne, okumak zahmetine katlanmamış. Diğeri desen tam fiyasko; bana soracağı soru olmadığı için ya da beni adamdan saymadığı için 2 meslektaşın adını verip ne düşündüğümü soruyordu.
Ardından, Coşkun Aral ve Nurcan Akad da geldi üniversiteye. Bir ara dışarı hava almaya çıktık beraberce ve baktık ki çayıra çimene, banklara uzanan, sohbet yapan gençler salonu dolduranlardan çok fazla.
28 Şubat desek ne anlardı hangisi, kim bilir? Kimler neler tezgahladı, kimler acısını çekti, kaç insan hayatı ziyanı zebil oldu, Türkiye bu yarayı nasıl atlattı, hâlâ kanayan taraflar var mı umurunda olan tek genç görmedim.
Bunu sadece o üniversite için söylemiyorum. Genel gidişat böyle maalesef.
Canım böyle sıkılmışken çok da fazla bir şey yazmak istemiyorum: Varın yorumunu siz yapın, neyin ne olduğuna siz karar verin.