SAVAŞ AY

SAVAŞ AY

Tarihi 24 Eylül 2011

Tünelin ucundaki ışık

İzmir trafiğinin yarattığı ulaşım sorunu, Ulaştrma Bakanı'na ulaşamayacağım korkusu saldı yüreğime dün.
Koskoca Bakan Binali Yıldırım yanına bir başka kabine arkadaşını, Tarım Bakanımız Mehdi Eker'i de almış, İzmir'e gelmiş aga.
Dahası, davullu zurnalı, efeli zeybekli bir etkinlikle Konak Tüneli'nin inşaatını başlatıyorlar. Eee ben ne olacağım, yolda daralmış kalmış, yetişememiş, yok yazılmış olacağım uyyy!
Neyse ki korktuğum olmadı.
Bakanlardan 15- 20 dakika önce vardım malum yere. Aman ne de güzel, hoş, renkli güllü donanmış her yan. Kalabalık heyecan içinde bekleşip, sloganlar haykırıyor.
Böyle bir güzide sebepten bir araya toplanmış hasretlikler sarılıp kucaklaşıyorlar meydanlık yerde. Kırmızı beyaz balonlar kolye gibi meydanın gerdanında, arkada konfeti yağdırmaya yarayan obüs topu mukalliti o adını bilmediğim şeyler dolu.

O şimdi Başkan
İstanbullu olarak gözlerim, 20 kişiyi yan yana görseler hücuma geçen seyyar satıcı kadroları arıyor ama tek simitçi, turşucu, şam balcı yok, hayret!
Tekmil ünlü sima, tanınmış zat, mühim çehre şu an uzaktaki başka bir açılış için bakanlarla birlikte ya, numunelik kabilinden; 'adı-suratı acuk tanınan kişi' kontenjanını bir tek ben dolduruyorum şimdilik. Özenip, kıskanıp ya da 'ukalalık ediyor' diye düşünüp durmayın da aksine üzülün halime. Çünkü oturan, ayakta duran, yürüyen, kocamış ya da küçümen, kız-erkek-sabi-geçkin, resmigayrı resmi, partisiz ya da partili her kim varsa önce yanaklarıma dalıp ardından kafa kol marifetiyle birlikte fotoğraf çekiniyor benle.
Sıcağın, insan mahşerinin arasında pek bir müşkül anlar yaşıyorum çaresiz.
Allah'tan kadim dost ve meslektaş Hakan Tartan (O şimdi başkan) durumumu görüp acıyor da korumalarıyla ortamı azıcık açıyor.

Kollarımız uzadı

Kenarılara konulmuş beyaz plastik sandalyelere seğirtiyorum. İlk sırada bir boşluk bulsam oturup soluklanacağım ama o ne? Zeybek kıyafeti giymiş yaşlıca 2 vatandaş ellerinde şeytan doldurursa patlayacak gibi duran tüfekleri doğrultup, "burası sanatçıların yeri" deyu reddediyorlar beni.
Hem tanınmadım hem de üstüme namlu doğrultulu diyerek hırslandığım anda, yaşça biraz daha genç olanı ayıkıyor, "Vaaay aslan gardaşım" diyerekten öpüp aralarına alıyorlar.
İzmir ve çevresi ilçelerin kadın kolu, gençlik kolu, sanat kolu vs heyetleriyle mebzul fotoğraf çekimi için oturup kalkmaktan yine helak oluyorum.
Aslında kendimi değil, temel atma töreni anlatmaya geldim ama şu an olay başlamadı ki.
Şükür ki az sonra beklenen ağır misafirler geliyor, korumalar hareket eden her şeye birer sert hareket çekerek ortamı tenhalaştırıyor anında.

Ya ne diyecektim

Yaşıma başıma hürmeten olsa gerek, bakanların arka sırasından yanaşıp, selamlaşıp, el ele vererek fotoğraf çektirmeme bir şey demiyor koruma gençler.
Az önce anlattığım zeybek kıyafetli amcalar çıkıp düşüne düşüne oyunlar oynuyorlar. Önce Karayolları Genel Müdürü, Ardından İzmir Belediye Başkanı ve Tarım Bakanımız kısa konuşmalar yapıyor. Veee sonunda günün as konuşmacısı Binali Bey çıkıyor kürsüdeki yerine.
Seçim öncesi vaad ettikleri 35 projnin pey der pey hayata geçirildiğini gururla anlatırken, sağa sola serpilmiş parti gençlerinin de desteğiyle tüm yurttaşlar sevinçlerini, teşekkürlerini dile getirecek tezahüratlara başlıyor.
Sonunda yine hayli heyecanlı, canlı, renkli, hoş manzaralar, efektler arasında düğmelere basılıyor, Konak Tüneli İnşaatına "start veriliyor."
Tünelin ucunda ışık görmüş gibi bir sevinç kaplıyor içimi. "Memleket süratle daha bir güzelleşiyor oooh" diyorum.
Ya ne diyecektim?