SAVAŞ AY

SAVAŞ AY

Tarihi 20 Ocak 2011

Alex naz yapıyormuş

Keseden konuya gireyim de yüreklere su serpilsin.
Alex Fener'den gönderilmeyecek. Yetkili bir kaynak, önde gelen yöneticilerden biri tarafından sızdırılmış bilgi değil, bizzat Başkan Aziz Yıldırım'ın sözü bu. "Biri duydu da bana iletti" filan diyecek durumumum yok. Çünkü duyan da benim, ilk elden size açıklayan da. Nasıl mı duydum?
Okuyun.
Önceki gün Erzurum'a giden özel uçaktaydım ben de. Kulüpler Birliği Başkanı olarak davet yapıp bazı federasyon ve külüp başkanlarıyla kalabalık bir gazeteci grubunu Kış Olimpiyatları tesislerini görmeğe götüren Aziz Yıldırım'ın konuğuyum.
Kalkıştan bir müddet sonra dün spor sayfamıza yazdığım gibi gelişmeler oluyor; Adnan Polat ve Aziz Başkan ön hostes kabininin orada sohbete başlıyor. Derken Levent Kızıl, Trabzon Başkanı Şener ve Futbol Federasyonu Başkanı Özgener de katılıyor onlara. Yanlarına gidip sohbete dahil oluyorum.
Bir süre sonra kabin amiri hostes geliyor yanımıza.
Bana diyor ki - Savaş Abi ben de bir meslektaşınızın kızıyım.
- Öyle mi, kim sizin babanız?
- Güngör Dalay. İyi arkadaş olduğunuzu biliyorum
- Aaaa çok sevindim. Çok severim babanı. Selamlarımı ilet lütfen.
- Tamam söylerim. Bu arada sayın Polat Başkanımızı kaptan pilotumuz kokpite davet ediyor.
Adnan Polat bunu duyunca izin isteyip sohbeti kesiyor ve kokpite giriyor. Bir süre sonra da Aziz Yıldırım bakmak istiyor kokpite. "Salihli" adlı THY uçağımızın kaptanı Sadık Kakıcı seviniyor Yıldırım'ı da görünce. Hemen arkalarında olduğumdan şu konuşmayı duyuyorum.
- Kaptan Kakıcı: Hoş geldiniz başkanım.
- Aziz Yıldırım: Hoş bulduk kaptan iyi uçuşlar. Nasılsınız?
- Ben iyiyim de takım kaptanımız Alex iyi değil.
Lütfen onu göndermeyin Fenerbahçe'den.
- Yok yok! Göndermeyeceğiz merak etmeyin.
- Ama sıkıntılı olduğunu yazmış, "tekliflere açığım" demişti sitesinde?
- O biraz naz yapıyor.
Göndermeyiz Alex'i.

Doğru söze ne denir

Hazır futbol kulisi yazıyorum devam edeyim. Bu muhabbetten 1-2 saat önce Sabiha Gökçen Havaalanı'ndayken de bazı konuşmaların ortasında bulmuştum kendimi. Lokantada kahvaltı ederken masamızda meslektaşım ve üniversiteden sınıf arkadaşım Faik Çetiner ile yine gazeteci evlatlardan Altan Tanrıkulu var. Sol yanımda Sinan Engin, karşımda Levent Kızıl, Sadri Şener, Federasyon Başkanı Özgener ve Gaziantepspor başkanı İbrahim Kızıl oturmakta.
Sohbet "Arena Stadı'nın statüsü" mevzuuna gelince "Ali Sami Yen aslında kimin malı, Arena Stadı, Saraçoğlu kağıt üzerinde kimin?" muhabbetleri gırla gidiyor. Burada en can alıcı yorumu Trabzonspor Başkanı Sadri Şener yapıyor. Diyor ki; "Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş... 100 yılı devirmiş kulüpler bunlar. Bunca zaman içinde kendilerine ait geniş araziler, spor kompleksleri yapacak tapulu alanlara sahip olmamışlar. Galatasaray Florya'da arazi çevirmemiş.
Fenerbahçe Kadıköy'de, Beşiktaş kendi bölgesinde arsa fiyatları 3 otuz parayken kılını kıpırdatmamış. İleri görüşlülük yapmamışlar on yıllardan beri."
Doğru söze ne denir kabilinden herkes susuyor ya da onaylıyor Sadri Başkanı.
Daha başka pek çok konuşma oluyor ama izninizle onları özel sayıyor ve yazmıyorum buraya