Makam, mevki, şan, şöhret geçicidir.
İnsanlık kalıcı... Ne kadar zengin olursan ol, ne kadar şöhretli olursan ol, herkes beyaz bir kefene sarılıp gömülüyor. Ne yazık ki insanlar bunu unutuyor. Herkeste bir güç gösterisi, bir hava, üstün olma çabası… Mevkin varsa, onu korumayı bileceksin; ağzından çıkanı kulağın duyacak.
2017'nin ikinci yarısında magazin dünyasında nelere şahit olduk, neler yaşandı... İlahi adalet diye bir şey var.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanı Tayfun Karali de makamını, makamının verdiği gücü kalıcı sananlardanmış. Ama bakın o güç bir anda yok oldu. Milyonlarca insanın ahını da aldı. Bu azap cehennemde bile onu takip edecek.
Karali'nin kızdığı zabıta memuruna bütün arkadaşlarının gözü önünde önce bağırıp çağırdığı, ardından da tokat attığı görüntüleri izlemişsinizdir. Ben izlerken birçok kez içimden "Allah'ından bul" diye geçirdim.
Adam makamının gücüyle kızdığı zabıta memuruna, bütün arkadaşlarının gözü önünde önce bağırıp çağırıyor, ardından da tokat atıyor. O zabıta ise ekmek parasını kaybetmemek için bu şiddet karşısında sadece hazır olda bekliyor. Hakarete de tokada da sabretmeye çalışıyor. Ama bir süre sonra dayanamıyor, yere yığılıp kalıyor.
Yaşanan bu üzücü olayın ardından herkes, sosyal medyada tepkisini gösterdi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Twitter hesabından yaptığı açıklamada olaydan büyük üzüntü duyduğunu belirterek Zabıta Daire Başkanı Tayfun Karali'nin görevden uzaklaştırıldığını ve hakkında soruşturma başlatıldığını açıkladı. Bu tweeti okuyunca ne kadar mutlu olduğumu size anlatamam.
Sonuçta makam, mevki, şan, şöhret hikaye… "Bu dünyada ölümden başka her şey yalan… Her şey gelip geçici…"
***
TİCARETİ BİLEN ÜNLÜLER
Bir sanatçının ya da oyuncunun beş parasız ve sefil halde sokaklara düştüğünü, kalacak bir evinin ya da ona sahip çıkacak birinin bile olmadığını gazetelerde okumuş televizyonlarda izlemişsinizdir… Mazideki güzel günleri, çektiği filmleri ve şaşaalı hayatını anlatan eski ünlü kişinin bugünkü hali hepimizin içini acıtır… Fakat bugünün ünlüleri, dünkülere hiç benzemiyor. Yarın ağlanacak duruma düşmemek için kazandıklarıyla sürekli yatırım yapıyorlar. Ve birbirinden ilginç yatırımları var.
İçlerinde en akıllı bulduğum Kenan İmirzalıoğlu... Sürekli parasını emlakta değerlendirdiğini okuyorum. Cihangir'i şantiyeye çeviren İmirzalıoğlu'nun bölgedeki yatırımlarının 50 milyon doları aştığı söyleniyor.
Bir Bozcaada aşığı olan ve onu şöhretin zirvesine taşıyan 'Eyvah Eyvah' film serilerini de bu bölgede çeken Ata Demirer, yatırımlarını da burada yapıyormuş. Habbele Koyu civarında bir dönümlük tarla alan Demirer, burada üzüm bağları yetiştirmeyi hedefliyormuş.
İbrahim Tatlıses, birçok yatırımıyla hep ilgi odağı... İstanbul Seyrantepe'de bir restoranı ve işhanı olan Tatlıses'in tatil beldelerinde otelleri de var. Tatlıses Kebap'ın şubelerini de açan sanatçı, şu sıralar İzmir'deki şubesine ağırlık veriyor.
Ekranların en güzel yüzlerinden biri olan Tuba Büyüküstün de ticarette hızlı olanlardan… Ünlü oyuncu anne ve babası ile birlikte kurduğu 'İstron Elektronik Teknolojileri' ve 'Baykon Endüstriyel Tartım Sistemleri' şirketlerine yatırım yapıyor. Büyüküstün; Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan'da da şubeleri olan iki şirketi için diğer ülkelerde de yatırım fırsatları kovalıyor.
Lüks otomobillere düşkünlüğü ile bilenen Cem Yılmaz'ın yatırımları arasında otomobiller hala ilk sırada yer alıyor. Yılmaz'ın Bentley, Mini Cooper ve Porsche başta olmak üzere çok sayıda otomobilinin olduğunu okumuştum.
Bir dönem 100'e yakın emlak yatırımı olduğu söylenen dünün Küçük Emrah'ı bu işin üstadır.
Emrah, demişken bir de şöyle bir şehir efsanesinden bahsedeyim. Bu, gerçek mi bilmiyorum; ama Emrah'ın Twitter'ın halka arz edilen 5 milyon dolar değerindeki hissesini satın aldığı konuşuluyor.
Bülent Ersoy'un da kazandığı paranın önemli bir kısmını iş makinelerine yatırdığını bilmeyen yoktur.
Akıllı insana, parasını tutana bayılıyorum. Ne diyeyim, Allah daha çok versin.