Telefonda yazan isim en yakınlarından biri olunca yatağa gömülüyorsun doğal olarak. "Berkay'ın arabasına sıktılar" deyince onu da tam anlamıyorum. Sıkmak?
Sıkmak ne yahu? Berkay'ın aracına silahla ateş ediyorlar. İstanbul'un göbeğinde.
Arabasına isabet ediyor.
Yataktan fırlıyorum; olayın olduğu yere gidiyorum ve her şey yarım saatte oluyor.
Yakın arkadaşım Tunç Kökkaya var; o da bana eşlik ediyor. Ne ile karşılaşacağımızı bilmediğimiz için tedirginiz ikimiz de. Levent Çarşı'ya geliyoruz; olayın tam olduğu yer. Polis arabaları, yollar çevrilmiş, giriş çıkış yok. Aynı filmlerdeki gibi. Bir sürü polis, olay yeri inceleme ekipleri arabanın başında.. Uzaktan bunları görünce kalbinin sesini duyuyorsun o sabahın sessizliğinde.
Berkay, her cuma günü İstanbul'da aynı mekanda Vitrin'de sahne alıyor. İş bitiyor; orkestrası ile arkadaşlarıyla kulisinde sohbet ediyor. Sonra arkadaşı ile kapıya çıkıp arabasına biniyor.
Mekandan çıktıktan 150 ya da 200 metre sonra araç hareket halindeyken yanlarına bir motosiklet yanaşıyor. Üzerinde motosikleti kullanan kasklı, arkasında eli silahlı kafasında kar maskesi olan biri ateş ediyor. Berkay, aracın gazını arttırıp yavaşlatınca dengeleri şaşıyor ve soldan kaçıp gidiyorlar. Tam şoför koltuğunun olduğu tarafa 5 mermi isabet ediyor. İsabet ediyor ama Berkay'a ve arkadaşına bir şey olmuyor Allah'tan. Berkay, gerçekten altın kalplidir.
Delidir, doludur ama kimseye zararı olmaz.
Merhametli bir yüreği vardır. Acıma ve paylaşma duygusu gelişmiş bir adamdır.
Herkes iyi olsun ister, elindekini sonuna kadar paylaşmayı sever.
Böyle bir adamı kalbinden dolayı Allah korumuş… Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü'nden Cinayet Masası ilgilendi tüm olayın akışı ile. İnanılmaz ekipler. Hani eskiden korkulurdu ya polislerden. Yine korkuluyor ama o eski anlamdaki gibi değil.
Hepsi güler yüzlü, seni dinliyorlar, sorduğun her soruya cevap veriyorlar.
Doğal olarak Berkay'a sordular "Birinden şüpheleniyor musun? Biri tehdit etti mi seni?" diye. "Hiç öyle biri olmadı ve öyle tehdit yok" dedi.
İnsanın arkadaşlarının olması çok güzel.
Hele böyle bir durumda. Ben olayı haber alınca Demet Akalın'a mesaj attım sabah. "Uyanınca beni arar mısın?" diye.
Saat 06.15'te mesaj geldi "Ne oldu?" diye. "Berkay'ın aracına silahlı saldırı oldu. Berkay iyi" diye mesaj attım. "Neredesiniz?" diye sordu ve tam 45 dakika sonra Okan Kurt ve Demet Akalın yanımızdaydı. Yataktan fırlamışlar ve gelmişler. İlk arayan Fettah Can'dı. İstanbul dışındaymış duymuş panikle aradı.
Ardından Cansu "Aşağıdayım hangi kattasınız?" diye arıyor.
Yıllardır Berkay'ın yanında gördüğüm dostları değişmeyen. Yasin Becek… Hem Vitrin'in sahiplerinden hem de Berkay'ın dostu. Bir an olsun bırakmadı bizi.
Berkay'ın yanında araçta olan Erdi Günaydın. Yıllardır aynı sektörde beraber iş yaptığımız en yakın arkadaşlarımızdan.
İfadeler verildi, tüm süreci Avukat Ayşegül Mermer takip etti.
Hep beraber öğlen gibi Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü'nden çıktık Berkay'a gittik.
Eve ilk gelen isimler Merve Boluğur ve Murat Dalkılıç. Ve efsane futbolcu Tugay Kerimoğlu… Dedim ya; böyle zamanlarda insanın en sevdiklerini yanında görmesi önemli.
Kim ne yapmak istedi, biz anlamadık.
Sadece Allah'a onların hayatta oldukları için dua ediyoruz. Berkay üzgün, hem de çok.
Söz verilmiş konseri var. Onu Viyana'da bekleyen gurbetçiler var. Hiç uyumadan ben yazımı yazarken o uçağa bindi, ekibiyle Viyana'ya konsere gitti.
Şov devam ediyor. İnsanın içinde ne fırtınalar koparsa kopsun şov devam ediyor.
Onu bekleyenler var. Sahnede gülecek, şarkı söyleyecek hiçbir şey olmamış gibi.
Onların da mesleklerinin zor tarafı bu.
Biz de onların hayatlarının güllük gülistanlık olduğunu hiç dertlerinin kederlerinin olmadığını düşünmeye devam ederiz. Allah herkesin sevdiklerini korusun. Türk adaleti ve Türk polisine güvenimiz sonsun. Er ya da geç bu olayın nedeni ve kimler tarafından gerçekleştiği ortaya çıkacaktır.
