Dininin geleceği ile ilgili bir gram karamsarlığım olmamıştır. Olmaz da. Bu din günden güne büyüyecek, güçlenecek ve dünyanın yegane dini haline gelecektir. Efendimizin müjdesi de böyledir.
MÜSLÜMANLAR ARTIK HAMLE YAPMALI
Ancak müslümanların hali o kadar da gönül ferahlatıcı değil. Biraz daha derlenip toparlanmalılar. Birbirleriyle daha da sarmaş-dolaş olmalılar. En basitinden en hassasına kadar her hususta yenilenmeye, ilerlemeye, bilim alanında hamleler yapmaya hatta bütçelerinin kayda değer miktarını tıp, astronomi, silah sanayi, teknik alanlar ve benzeri birikimleri güçlendirmeye ayırmalılar. Müslüman ülkelerin çoğunun yer altı ve üstü zenginlikleri var. Bunları yerli yerinde harcamaları gerekir. Batı durağanlaştı. İleriki yıllarda kendi iç çekişmelerine şahit olacağız. Müslümanlar dünyanın en güçlü ve ama güçlerinden en habersiz toplumlarıdır. İlerleyen yıllarda ortak para birimi, ortak silah sanayi, ortak -ama sözde kalmayan- birliktelikler tesis etmeleri gerekir. Bütün bunlar bugünkü kazanımlardan geri adım atma anlamına gelmemeli. Her şey yerli yerinde olabilir.
TÜRKİYE SEVGİSİ
Mahbesü'l Cin denen bölgeye gitmemiz gerekti. Taksiye bindik. Şoför Yemen'li idi. Türkçeyi bayağı öğrenmiş. Bizi görünce başladı dizileri saymaya. Özellikle de Osmanlı dizilerini. Bütün oyuncuların adını bile biliyor. Çarpık ilişkilerin servis edildiği dizilere ilgisi yoktu. Ama şiddet içerikli dizilere de nedense ilgiliydi. Telefonu çıkardı. Yüzlerce video bizim ecdad dizilerinden. Tabi beni de hemen tanıdı. Sadece programın adını hatırlayamadı. Kısacası Türkiye ile yatıyor, Türkiye ile kalkıyor. Tabi Türkleri de çok seviyor. Mert insanlar, özel insanlar, ben onlara hayranım gibi; hayli övücü cümleler kullandı. Doğrusu gururlandık elbette. İçimizdeki bazı boş uğraşıların, kavgaların henüz görülmemiş olması bir teselli olarak orada dursun. İnşallah islah olunur da bizi yaralayan 'sosyal medya afeti' kabuğuna çekilir, durulur.
TÜRKİYE'NİN ÖNDERLİĞİ
Karşılaştığımız her umreci Gazze başta olmak üzere Türkiye'nin gösterdiği tepkileri görmüş durumda. İlginçtir ama Müslümanları -sembolik de olsa- temsil edecek bir üst kurumu seslendiriyorlar. Osmanlı özlemi şaşırtıcı fonda ifade ediliyor. Kısacası İslam ülkelerinde değişmeyen bir şey; Türkiye sığınılacak liman olarak görülüyor.
Büyük günah işleyenler imani açıdan ne durumdadır?
CEVAP: İslami esaslara eksiksiz inandığı halde, çeşitli sebeplerle şirk, küfür dışındaki büyük günahlardan birini işleyen bir kişi günaha girer. İşlediği günahı helal saymadıkça mü'mindir. Bu günahından dolayı ceza görecektir. Ancak bu kişiye tövbe kapısı açıktır. Allah dilerse affeder, dilerse cezalandırır. Ama imanı açıdan mümin olduğu için sonunda cennete girer.
SORU: Türbe ziyaretlerinin usulü nedir?
CEVAP: Türbe ziyareti mezar ziyaretidir. Mezarları ziyaret sünnettir. Peygamberimiz buna teşvik etmiştir. Ancak orada mum yakmak, çaput bağlamak, etrafında tavaf etmek, ondan bir şey istemek gibi hususlar bid'attır. Şirke yol açacak tavırlardır. Ancak orada durup Allah'tan tevbe ve istiğfar dilenir ve türbe sahibine de dua edilir. Doğru olanı budur.
SORU: Camilerde namazdan sonra toplu tespih çekiliyor. Bu Peygamberimiz döneminde uygulanıyor muydu?
CEVAP: Namazlardan sonraki tespih uygulaması yani Sübhanallah, Elhamdulillah, Allahüekber tespihleri Hz. Peygamber döneminde topluca yapılmıyordu. Herkes kendi kendine okurdu. Ama daha sonraki dönemlerde bilmeyenler çoğalınca cemaatçe uygulanmaya başlandı. Bu yeni uygulama İslam'ın ruhuna aykırı değildir. Faydalıdır. Kötü bir bidat olarak nitelemek sağlıklı olmaz.