Televizyonda boş gözlerle dünya
haberlerini izliyorlardı ki, birden;
Sarayın merdiveninden aşağı, iki yana
sıralanmış, tarihin derinlerinden gelen
Türk Devleti cengâverlerini gördüler;
'Korktular'…
…
Oysa yıllardır aşağılayıp, 'barbar,
geri, ilkel, fakir' diye niteleyerek
bir türlü kendilerinden saymadıkları
bir toplumun, dünya sahnesine tekrar
çıkarak, yeniden başrol oynamaya
hazırlanmasına tanık olmaktaydılar!
…
Avrupa'da-Asya'da-Afrika'da
binlerce yıl önce hayata gözlerini
açtıkları vakit hemen karşılarında,
kendilerinden çok önce var olmuş,
gelişmiş, heyulâ gibi, başında tunç
miğferi, elinde çelik kılıcı ile Türk
Akıncılarını görmüş-ürkmüş, son
birkaç yüzyıla kadar da bu kâbus
içerisinde yaşamışlardı…
Ne yalan söyleyeyim, bu sebepten,
korku duymakta belki de haklılardı!
…
Mete Han (Hun)
Ekber Şah (Babür)
Attila (Avrupa Hun)
Batu Han (Altınordu)
Timur (Timur Devleti)
Sebük Tigin (Gazneliler)
Bumin Kağan (Göktürkler)
Satuk Buğra (Karahanlılar)
Anuş Tekin (Harzemşahlılar)
Ve…
Tuğrul Bey (Selçuklular)
Osman Bey (Osmanlı Devleti)
…
Merdiven fotoğrafını tamamlayalım;
Uygur Hanı…
Hazar Kağanı…
Avar Hükümdarı…
Tarihteki on altı Türk Devletini
temsil eden yağız-babayiğitler…
…
Elbette bedenen değilse de ruhlarıyla;
'Cengiz'…
'Alpaslan'…
'Fatih Sultan Mehmet'…
'Yavuz Sultan Selim'…
'Kanuni Sultan Süleyman'…
…
En önde de on yedinci Devletin lideri,
'Türkiye Cumhuriyeti' Başkanı;
'Recep Tayyip Erdoğan'…
…
Bir asır süren uykusundan Türkiye
nihayet uyandı, yeni baştan dizayn
edildi. Ekonomi rayına oturdu, insan
hakları alanında büyük seferberliğe
girişildi, din ve vicdan hürriyeti adına
büyük atılımlar yapıldı, yatırımlar ardı
ardına her yandan fışkırmaya başladı!
Tarihte keşiflerde, fetihlerde, gelişmiş
toplum olma özelliklerinde, her alanda
Türk-Müslüman izleri üstünde biriken
kalın toz-balçık tabakası kaldırılmaya
başlandı…
İnsanımıza, o çok eskilerdeki güveni
tekrar geldi!
…
'Bizden bir nane olmaz' zihniyeti
yıkıldı, yapılan onca dev eserlerin
katkısıyla bunun yerine, 'istersek,
her şeyi başarabiliriz' anlayışı
hâkim oldu…
…
Alacağını tahsil için hep kapımızda
olan IMF tasını-tarağını toplayıp gitti!
Kendisini Batı'nın her dediğini körü
körüne yerine getirmek zorunda sanan
hükümetler dönemi artık kalmadı!
Soydaşları-Dindaşları katledilirken
korkusundan sus pus olan bir yönetim
tarzının artık izine bile rastlanmıyor!
Holdinglerin, medyanın, halkın
nefesini kesen çıkar çevrelerinin, faiz
lobisinin esiri olmuş bir idare anlayışı
da hafızalardan tamamen silindi gitti!
…
Dünyanın ağzının içine baktığı bir
Türkiye var artık…
Tarihiyle övünen, Müslümanlığı ile
gurur duyan bir ülke bilinci yerleşti…
Mazlumların haklarına sahip çıkan,
sürekli arkalayan bir güçlü memleket
hâlinde, güneş gibi yeniden doğuldu!
…
Cumhurbaşkanımızın görkemli
'Merdiven Fotoğrafı' işte tüm
bunların en güzel ifadesidir…
Dost sevinmiş-düşman ürkmüştür!
…
Cumhurbaşkanımızdan, müstakbel
'Devlet Başkanımız'dan, bizleri
coşturacak yeni fotoğraflar bekleriz!