(Bazı düşüncelerin ifadesine, belli bir
çevre sürekli olarak linç kampanyası
uyguluyor. Üç yıl önceki bir yazım da
aynı şekilde, yayınlandığı günden bu
yana aynı kafalarca çeşitli mecralarda
biteviye saldırıya uğramakta! Bu kafa
yapısını irdelemeniz bakımından, söz
konusu yazıyı yineleyip, takdirlerinize
sunuyorum!)
Peygamberimiz, son Peygamberdir…
…
İslâm toplumu arasında, zaman içinde
hurafeler oluşabilir!
Teknikteki gelişmeler-günün şartları,
yeni sorunları beraberinde getirebilir!
İşte bu gibi durumlarda, yeni
Peygamber de gelmeyeceğinden…
Yüce takdirle, bir ulu kişi mutlaka
ortaya çıkacaktır!
…
Düzenleyici, düzeltici, yönlendirici…
…
Zuhur eden bu mübarek zâtlara,
'Müceddid' (yenileyici) denir!
…
'Müceddid'de bazı özel vasıfların
herkesten fazla bulunacağı aşikârdır;
Berrak bir zihin…
Keskin bir görüş…
Dosdoğru bir düşünüş…
Bilgi ve inanç kapasitesi…
Sapkınlarla mücadele cesareti…
Ender rastlanan önderlik kabiliyeti…
…
'Müceddid' ayrıca, İslâm esaslarını
gönlünün derinliklerinde kavramış…
Toplumu, asırlardır biriken sorunlar
yumağından çekip çıkarma kudretine
sahip bulunan kişidir…
…
İstanbul'un fethini müjdeleyen
hadis'in de içinde bulunduğu Ebû
Davût'un ünlü Kitâb-ı Melahim'i
(Büyük Olaylar kitabı) şu Hadis-i
Şerif'i bizlere intikâl ettirmiştir;
'Şüphesiz ki Allah, bu ümmete,
her yüzyılın başında Müceddid
gönderecektir'…
…
Kurtuluş Savaşımız ve hemen sonrası
ile son on iki yıllık süreç, tarihimizde
'yeniden yapılanma' dönemlerini
ifade etmektedir!
…
Bu süreçlerin başarıyla atlatılabilmesi
için her iki dönemin başındakiler de
insanüstü gayretler sergilemiş, farklı
şer odaklarına karşı mücadele etmişler
ve çok büyük uğraşlar sonunda ülkeyi
tekrar esenliğe kavuşturmuşlardır!
…
Gelelim 'Müceddid'e…
…
Doğrusu, 'Müceddid'ler de bellidir…
…
Yedi düvelin istilâsına karşı toplumu
örgütleyen, savaşlar kazanan, istiklâli
elde eden, tüm kurumlarıyla ülkeyi sil
baştan kuran lider, 20'nci asır başında
gelen 'Müceddid' değil de nedir?
…
Dünya Ekonomik Krizden batmakta
iken kalkınmayı başlatan, kesintisiz
sürdüren, iflas noktasından aldığı
ülkenin hazinesini tıka basa dolduran,
akıllara durgunluk veren yatırımları
peş peşe sıralayan, bölünmeden söz
edildiği bir sırada vatandaşına insan
olduğunu bir asır sonra nihayet
hissettiren kişiye ne demeli peki?
…
Hadis-i Şerif'te, 'her yüzyılın
başında…' diyor madem;
Öyleyse bizlere 'Müceddid' bu
yüzyıl başlarında da gelmiş olmalıdır!
…
Yoksa siz,
her şeyi tesadüf mü sanmıştınız?
…
21'nci yüzyılın başında gönderilen
Müceddid'in kim olduğu sorusunun
yanıtını bulmak da artık size kalmış(!)