Tarihi 7 Ağustos 2010

Şeker Yerken "Kıtır Kıtır" da!..

Doğrusunu isterseniz, bu bir...
"Bakkal Amca"
öyküsüdür...
Ya da "Şeker tutkunu Kız"...
...

Kızın biri her gün dükkâna uğrar...
Bakkal da, kıllı kolunu kavanoza daldırır,
Ona bir avuç rengârenk şeker verirmiş...
...
Bu öyküyü bana anlatan Amcaoğlu,
Bakanlıkta iğneci...
Yani aslında sağlık memuru da...
İyi iğne yapar, eli çok hafiftir!..
Bugünlerde tutturmuş, şef'lik istiyor!
Lâfı unutmayın, yine döneceğiz...
...
Bakkal Amca'nın verdiği şekerleri,
Kız "kıtır kıtır" bir güzel yer,
Şekerin tadı bakışlarına yansır...
Para-mara vermez, salınır gidermiş...

...

Şimdi bizim Amcaoğlu şef yapılmazsa
Çok bozulur eminim...
Bak, buradan Bakanlığı uyarıyorum!..
Kızarsa ne yapacağı belli olmaz ha!..
...
Neyse, bir gün...
Bakkal, kızı kolundan tuttuğu gibi,
Tezgâhın arkasına çekmiş...
Kız da tepki göstermiş tabii!..

...
Şimdi izinli, köye gitti Amcaoğlu...
Geçen gün cepten aradı, konuştuk...
Koyundan yeni dönmüş...
Mal yayılırken, yine Şef'liği kurmuş!
Aniden, "İstifa ederim ha!" dedi...
Dondum kaldım...
Telefon elimden yere düştü...
...
Tekrar öyküye dönecek olursak,
Bakkalın zorlamasına direnen kız;
vay!.. vay!.." demeye başlamış...
Bu kez, Bakkal da buna içerlemiş...
...
Bilemiyorum da...
Amcaoğlu istifa ederse...
Bana, "Bakanlık Batar" gibi geliyor!
Kalçadan bu kadar hafif iğne yapan
birini bulabilirler mi yerine bilmem!..
...
Geldik öykümüzün de sonuna...
Bakkal Amca, ter içinde biryandan
kavanozları düzeltirken...
Biryandan da hayretle söylenirmiş;
Şeker yerken kıtır kıtır! da,
Hadi diyince vay vay! ha?..
...
Neyse, bu yazı da neye döndü?..
"Hinlik-Cinlik" desen hayt hayt!
"Demokrasi-Yasa"
denince ah ah!
"Gel Bakalım"
dediğinde vay vay'a!..
...
Yine de...
Amcaoğlunu yapmayacaksanız...
Bari beni şef yapın!..
Askerliğim doğudaydı, sicilim temiz...
Demokrasi bilincim eksiksiz...
YAŞ tutuyor, Mahkeme de aramıyor...
Eeee!
...
Ne yani?.. Şeker yerken kıtır kıtır da...