Hayatlarımızın korkulu rüyası: Frenemy yani friend (arkadaş) ve enemy (düşman) kavramı, yüzümüze gülüp arkamızdan iş çevirirken hem fiziksel hem mental açıdan zarara sokan kişiler için kullanılır.
Bu insanlar arkadaşınız gibi görünüp sizi çok önemsiyormuş gibi davranabilir.
Bu insanlar sosyal çevrenizde bulunabilir; iş yerinde, arkadaş grubunuzda hatta ailenizin içinde bile olabilir.
Peki kimdir bu frenemy'ler ve özellikleri nelerdir?
Kazandığınız şeylerden mutlu olmazlar, başarısız olduğunuzda mutlu olur ve hayattaki bütün başarılarınızı kıskanırlar. Güzel şeyler söylüyor gibi gözükseler de yüz ifadeleri ve jest mimikleri sözleriyle uyuşmaz. Hiçbir zaman yüzünüze açık açık konuşmazlar, ortak bir arkadaşa gidip arkanızdan söylenirler. Sözleriyle ya da eylemleriyle sizi baltalamaya ve incitmeye çalışırlar, bunu yaparken hep güler yüzlüdürler..."Canım şaka yaptım ya :) Alınmadın di mi?"
Başarısızlıklarından sizi sorumlu tutarlar: "Eğer sen böyle demeseydin ben de yapmazdım..." Duygularınızı incitmek için pasif-agresif bir yol seçerler. Örneğin bir başkasını yücelterek sizi kırmaya çalışırlar. İltifat ediyor gibi gözükseler de ince ince lafı giydirirler:"Aslında sen daha iyisini yapardın, niye böyle oldu..."
Sizi utanç verici bir duruma düşürmek için kasıtlı hatalar yapar, potlar kırarlar.Birçoğumuzun aklında çevresinden mutlaka bir kişi gelmiştir. Böyle bir arkadaşa sahip olmanın sorun olmayacağını düşünseniz de bu zararlı olabilir.
Onedio.com
LÜZUMSUZ BİLGİLER
Alexander Graham Bell, telefon patentini 100.000 dolar karşılığında Western Union'a satmayı teklif etmiştir fakat Western Union, ABD Başkanı'nın telefonu hiçbir ticari imkanı olmayan bir oyuncak olarak görmesi nedeniyle teklifi reddetmiştir.
TESPİTLİ YORUM
Kızın fotoğrafını 2.601 kişi beğenmiş, bizim burada o kadar oy alınca muhtar oluyorsun lannn.
NE KADAR OLDU?
Uşakspor- Velimeşespor maçında hakem penaltı atışını 3 kere tekrarlatınca futbolcular yan hakeme, 'Orta hakem üst oynamış' diye itiraz edeli 1 HAFTA OLDU
AlkışlıYorum
Yıl 1998, Ankara Fen Lisesi, banyo günü. Bir öğrenci odasında yalnız ve çıplaktır.
Fakat etüt saatidir. Nöbetçi öğretmen yoklamaya çıkmıştır. Kapıyı açmasıyla çocuğu anadan üryan karşısında bulur, bir an duraksar ve kızarak sorar:
- Evladım, giyiniyor musun soyunuyor musun!?
- Fark eder mi hocam?
