Gittiniz kursa ehliyet için sınava girdiniz, motor, ilk yardım ve trafik sınavlarını geçtiniz. Sizin için sadece direksiyon sınavı kaldı.
Bunun için de pratik yapmanız lazım ama tabi arabası olan babanızdan yardım istiyorsunuz.
Ya da bunu geçtim ne kadar iyi araba kullansanız dahi babanız her zaman kendini sizden iyi bir sürücü olarak görür, sizi de hala acemi olarak görür. Bu gibi durumlarda ortaya baba ile evlat arasında ilginç diyalog geçer.
- Sen bu kullanmayla geçemezsin sınavdan, kızım sağdan git, ışık yanıyor dursana.
- Baba duruyorum ya.
- Yaya geçidinde durdun, git biraz öne.
- Baba yaya geçidinde değilim.
- Sus cevap verme.
- Tamam baba haklısın.
- Bak hala konuşuyor önüne bak çarpcan önündeki arabaya şimdi!
- Bir daha senin arabana binenin...
- Sen kalcan bu sınavdan zaten arabamı veririm sana zaten.
- İsteyen yok zaten. Epey bir hatasız gittikten sonra bomboş olan yolda, yine de bir şeyler bulacağını biliyordum.
-Yol çizgisinin üzerinden gitme.
- Sebep? Yol çizgileri mi kirlenecek?
- Yahu sen dediğimi yap.
Var bi bildiğim.
- Hmmm???
- Gir hadi şu yola amma bekledin.
- Dur baba araba geçiyor!
- Lan gir n'olucak!
Hobarey diyerek girilir ve arabanın tekiyle burun buruna gelinir.
- Oğlum yavaş olsana.
- Çarpçan. Yolda giderken bunu dedi babam.
Cevabım: Şimdi mi dönüşte mi? Ona göre şurdan benzin alcam. Şimdi çarpçaksam boşuna para vermeyeyim benzine.
Babam: Eşoleşek.
Babayla dalga geçilir mi?
- Tek elle araba sürülmez.
İki elinle tut şu direksiyonu.
Vitesle ne alıp veremediğin var oğlum.
FIKRA
Bir gün Temel bir minibüse durması için işaret etmiş. Adam elleri ile çok kalabalık olduğunu işaret etmiş (bütün parmaklarını havaya kaldırıp, birbirlerine yakınlaştırıp uzaklaştırmış.) Bunun üzerine Temel de baş parmağını, işaret ve orta parmağının arasına sokarak işaret etmiş.
Minübüsçü kızarak aşağı inmiş ve "Sen ne kadar terbiyesiz bir adamsın be" diye çıkışmış.
Temel, "Asıl sen ne kadar terbiyesizsin, bana böyle böyle yaptın" diye karşılık vermiş.
Adam, "Ben sana kalabalık demek istedim" demiş.
Temel: "Eee ben de beni araya sıkıştırırsın diyorum ya!"
AlkışlıYorum
Genç bir kız ile delikanlı çocuk arasında geçen bir diyalogdur. Yeni tanışmaktadırlar.
Şudur:
- Merhaba adım Songül.
- Memnun oldum. Ben de Bahri.
- Fahri?
- Yok hayır b ile.
- Haa Fahbi.
Olay gerçektir.
Bizzat çok yakınım tarafından tecrübe edilmiştir. Sonuç mu? Delinkanlı arkasına bakmadan uzaklaşmıştır.
Kızın akibeti ise bilinmemektedir.
