Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 16 Nisan 2018

Bir ‘cool’unu çok sevdim

Son yıllarda dilimize "cool olmak" diye bir kavram yerleşti. Cool, İngilizce bir kelime olup "serin, soğuk, klas, harika" anlamlarına gelmektedir.
Sokak İngilizce'sinde sıkça kullanılır. Eyvallah'ı İngilizce'ye çevirmeye çalışmak gibidir.
Hatta eyvallah bile olabilir 'cool'. İkisi de joker kelime bak hımm.
Türkçe'de tam karşılığını bulmak zor; ama cool olmayı, "bir tarza sahip olmak", "karizmatik olmak" ya da "havalı olmak" gibi düşünebiliriz. Ama biz sizin için TDK'ya bir öneri sunalım dedik ve cool kelimesinin karşılığını Türkçe olarak "Çok artisgeçli karizmageç" olarak düşündük.
Gavurun bulduğu ve kullandığı cool kelimesi, sıfat olarak bazı kişilerin üstüne konduğunda onlara bir hava katmaktadır.
Eğer doğrudan Türkçeye çevireceksek, gavurun cool dediği insanı da Türkiye şartlarında incelememiz gerekir, ona bakıp buna cool yerine ne demeliyiz diye düşünmeliyiz. Çünkü gavur, boynunda 15 kilo altın olan, altında Hummer olan zenciye cool diyor, veya Avril gibi emo-gotik kişilere tikky alemini sembolize edenlere... Eğer ecnebilerin deyişiyle çevirirsek bizim dilimizde şimdi burda malzeme olur millete diye yazmıyorum. Siz anlayın.
Ama Türkiyemiz'de 'Cool' kelimesi karizmatik oluyor. Fakat tezatlar da var.
Mesela nasıl mı: Berkcan selam vermez "cool çocuk" olur, Ahmet selam vermez "odun" sayılır. Pelin kimseyle samimi olmaz "cool kız" olur, Ayşe kimseyle samimi olmaz "asosyal" sayılır. Selin erkeklere yüz vermez "cool hatun" olur, Fatma erkeklere yüz vermez "sorunlu" olur. Bora etrafa küçümseyici bakışlar atar "cool adam" olur, Mahmut öyle baksa "gıcık, uyuz" sayılır. Koray bir köşeye çekilip çevreyi süzer "cool çocuk" olur, Necati böyle yapınca "depresyonda" sanılır.
Eğer Cool görünmek isterseniz. Sırtı geriye atıp bacakları dışa doğru açarak göğsü kabartıp omuzları kaldırarak yürünür. İlk zamanlar bel ağrısı yapıyor ama sonra alışıyorsunuz. Bir de yakalı bi şeyler giyip yakalarını kaldırın çok etkili bir yöntem.
Sonradan 'Cool' olduğunuz anlaşılacak ama ilk görüşte Cool'luk diye biz buna deriz.
Peki yukarda yazdıklarım yalan mı?!
ASLAN
Temel, Mars'a gidecek ilk astronottur. Çok paraya mal olmuş¸ muhteşem bir uzay gemisi ile giden Temel'den dönüşüne kadar haber alınamaz.
On yıl sonra geri döndüğünde flaşlar patlar, herkes merakla etrafını sarar ve sorarlar; "Mars'ta hayat var mı?" Temel omuzlarını silker; "Yok..." Bilim adamları, basın ve tüm dünya hayal kırıklığı içindedir. Temel'i uçağa bindirip Trabzon'a uğurlarlar. Akşam evinde ailesi ile kendi dönüşünü seyrederken Temel'in oğlu sorar;
- "Baba yav, hakikaten hayat yok muydu acaba?" Temel yine omuzlarını silker; "Haçan, saat 11 dedin miydu bütün tükkanlar kapanii! Sen puna hayat mı diisin?"
AlkışlıYorum
Serum taktığımız teyzenin başında doktor bey; "Serumu bitmiş sayılır, çekip taburcu edelim" diyor. Uzanıyorum serumu çıkartmak için ki teyze elime bir çimdik atıyor:
"Elleme onii kız çoçuği, vitamini dibindedir!"