Enişte sayıklamış, halam anlatmıştı. dedem "H" özürlüdür.
Adamın nasıl uyuzuna gidiyormuş meğerse.
- Sessizliiiiiiik
Gecenin bi vakti yatağımın başında bir gölgenin dikildiğini görürüm.
+Hmm.. Nnff.. (Ani şok) Noluyo!
(Başımda kardeşim durmaktadır.) -(Sinirli bi şekilde) Türkiye'nin başkenti Ankara'dır!!!!
+(Durumu yumuşatmak adına) Tamam canım, tamam güzelim. Tabi ki Ankara'dır..
-Erzurum, Londra. Karayip!
Yalan bunlar. Ankara'dır anladın mı Ankaraaa!!!
+Tamam. Ankara'dır. Yat uyu lan. Anladık.
-Şerefsiz!!
+Lan tamam.
-Ankara'dır!!!
+(Artık korkmaya başlar, çığlık atarım) Aaaaaaaaa....
"Aşağıdan işçiler, Şener Şen'ler falan geçiyor!"
Abi: Kalk kendi yatağına yat artık.
Kardeş: Alt tarafı bi yüzük ya.
"Durakta inecek var!" Bari rüyanda arabaya bin..
- X tabanında tüm er ve erbaşları sabit!
Bir sonraki gün trigonometri ve milli güvenlik yazılısı vardı.
- Kalk hamamböceğinin teyzesiyle eniştesi geldi ayıp olur çay yapalım.
SARHOŞ
Koca eve zil zurna sarhoş girer ve karısına bakarak:
- Ne kadar çirkin olduğunu biliyor musun?
- Sen de pis ve sarhoşsun, diye cevap verir karısı.
- İyi de benimki sabaha gececek!...
İKRAMİYE
Büyük ikramiye çıkan Temel'i üç ay sonra bakkal, kasap ve borçlu olduğu diğer esnaf yolda çevirmiş ve "Ula Temel, sana ikramiye çıktığı halde üç aydır niye borcunu ödemiyorsun?" diye sormuşlar.
"Zencun oldi değiştu demesunlar diye" demiş.
KULAK
Bizim marangoz Temel, ahşap bir binanın restorasyonunda çalışmaktadır.
Elinde testere ile ikinci katın iskelesinde çalışırken görünmez bir kaza meydana gelir ve testereyi kaydırarak bir anda yanlışlıkla kulağını keser.
Kulak da aşağıya düşer. Kulağını görmek ümidiyle aşağıya bakar ve orada çalışan işçilere seslenir:
-"'Hey beyler aşağılarda bir kulak gördünüz mü?" Şaşkın işçiler şöyle bir etraflarına bakarlar ve kanlar içinde bir kulak bulup bizim Temel'e gösterirler:
-"Bu mu?" Temel aşağı doğru eğilip gözlerini kısar:
-"'Yok yav, benimkinin arkasında kalem olacaktı."