Olay 1960'lı, 70'li yılların çok ünlü ve önemli kolanya markası ile ilgili. Kolonya markasının sahipleri kolonya pazarında iyi bir konumdadır. Ama ortakların tüm çabasına rağmen kolonya pazarını ve dolayısı ile satış hacimlerini büyütemezler.
Kolonya tüketimi de cirolar da bir türlü artmaz. Farklı bir yol bulabilmek için sürekli uğraşırlar, ama bulamazlar.
Sonunda sorunu çözmek ve pazarı büyütmek için Amerika'dan bir danışman getirtirler. Danışman "Benim kesin bir çözümüm var ama birkaç yüz bin dolar para isterim" der. Patronlar bu rakamı çok fazla buldukları için danışmana çözümü soramazlar.
Adamı Amerika'ya geri gönderirler.
Konu üzerine kendileri tekrar bir çözüm bulmaya çalışır, kafa yorarlar ama yine bir türlü bir çözüm bulamazlar. Sonunda telefonla Amerika'yı arayarak danışmana önerisini kabul ettiklerini söylerler.
Danışman çözüm için ABD'den faks çeker:
- Deliği büyütün!
BOYA
Temel'e karayollarını boyama işi vermişler. Temel başlamış çalışmaya. İlk gün tam 200 metre boyamış. İkinci gün 100 metre, üçüncü gün 50 metre. Artık dördüncü gün 10 metre boyayınca amiri Temel'i çağırmış:
- Hayırdır evladım iyi çalışıyordun?
- Ben yine iyi çalışıyorum.
- İyi ama dün 50 metre bugün de 10 metre boyamışsın.
- Ee haliyle. İlk günlerde boya kovasına gidip gelmek kolaydı, sonraları çok vakit almaya başladı.
AlkışlıYorum
38 yaşında başından 3 evlilik geçmiş olan halam, geçenlerde 'hayırlı bir koca' için dua ederken düştü ve ayağını kırdı. Sanırım biz mesajı aldık. Kır dizini otur evinde halacığım...