NASIL YAKLAŞIRLAR: Genellikle size yaklaşırken evli ise yüzük saklanır, sevgili iseniz telefon gizlenir. Amaçları sizi ayarlayabilmektir. Oldu ayarladı, hemen sizden sıkılır başka bir sevgili bulur. Hatta sizinle bitirmeden. Hatta ve hatta siz varkende başkasını idare edebilirler. Size vaad ettikleri ile kısa süreliğine "Ben kiminle karşılaştım" erkekse beyaz atlı prens kız ise melek izlenimi verirler. Sizde çok mutluyum havası yaratır. O sizden istediğini aldığında tamamen böcekten farksız görür sizi. Üzerinize basarak geçerler.
YAN ETKİLERİ: Çok tehlikeli yaratıkdırlar. Uzun süreli hayalkırıklığı başkalarına karşı tamamen güven kaybı yaratır hatta sizi de bir nevi maymunoryus olmanıza sebep olabilir.
TAVSİYE: Bu tür kişiler size çok vaad ederler bakın hayır derseniz üstünüze üstünüze gelip sizi elde etmek isterler. dikkat edin yakalanıp sizde bir maymunoryus olmayın.
SÜRPRİZ
Bir işadamı birkaç gün önce sekreterini kovmuştu, yeni bir sekreter aramaktaydı. Bir arkadaşı, sekreterini neden kovduğunu sorunca anlatmaya başladı:
- İki hafta önce 48'inci yaş günümdü ve o sabah kendimi çok keyifsiz hissediyordum.
Kahvaltı sırasında karımın doğum günümü kutlamasını ve hediyemi vermesini bekliyordum.
Ancak o bana bir günaydın bile demedi.
Karım unutmuşsa da çocuklarım hatırlar diye içimden geçirdim fakat onlar da tek bir söz etmediler.
Ofisime girdiğimde sekreterim, "Günaydın patron, doğum gününüz kutlu olsun" dedi. En azından birinin hatırlıyor olması beni memnun etmişti. Öğlen yemek zamanı geldiğinde sekreterim kapıya vurdu ve "Dışarıda hava çok güzel ve bugün sizin doğum gününüz, haydi yemeğe çıkalım, sadece siz ve ben" diyerek beni davet etti.
Bütün gün duyduğum en güzel şey buydu.
"Haydi gidelim" dedim. Yemeğe çıktık.
Normalde gittiğimiz bir yere gitmedik, şehir dışında özel bir lokantaya gittik. İki martini içtik ve yemekten sonsuz zevk aldık. İşyerine dönerken sekreterim, "Hava çok güzel, ofise dönmemiz gerekmiyor değil mi? diye sordu.
"Hayır, sanırım gerekmiyor" diye yanıtladım.
"Benim evime gidelim ve size bir içki daha ikram edeyim" dedi. Evine gittik.
Başka bir içkinin daha tadını çıkardık ve sekreterim dedi ki "Patron, izninizle, yatak odasına geçip üzerime daha rahat bir şeyler giyeyim." Ona memnuniyetle izin verdim.
Yatak odasına gitti ve 5 dakika sonra yatak odasından çıktığında elinde kocaman bir pasta taşıyordu, arkasından karım ve çocuklarım geliyordu.
Hepsi "İyi ki doğdun" şarkısını söylüyorlardı ve ben orada çırılçıplak oturuyordum.
ASPRİN
Adam eczaneye gitmiş:
-Sizde asetilsalisilik asit var mı?
Eczacı adama dönmüş:
-Yani Aspirin istiyorsunuz değil mi?
-Evet, evet! Şu meredin adını bir türlü ezberleyemedim de !!
AlkışlıYorum
Plajdaki her şeyi anlayabilirim de, zenci kadının yağlanıp yağlanıp saatlerce güneşin altında bronzlaşmaya çalışmasını anlayamıyorum. Benim göremediğim beyaz bir yeri vardı sanırım.