Hangisi olursanız olun, öbürü kesin sinirinizi bozmuştur!
Kardeşinize sinirlenmediğiniz zamanlarda, kendi odanız olsaydı neye benzerdi diye hayal kurmaz mıydınız?
Sizi delirten kişiyle çok ciddi kavgaya tutuştuktan sonra, o kişiyle aynı odada uyumak zorunda olmak, dünyanın en kötü şeyi değil de nedir!
Birgün ranzanın üzerine yıkılacağını düşünerek uyumak, insanın nasıl da sinirini bozar!
Birbirinize ya da eşyalara zarar verirseniz anne babanız da size kızacaktır. Dolayısıyla yastık kavgası en mantıklı seçimdir!
Yani ileride hayatınızı biriyle paylaşmak istediğinizde bu deneyimler çok işinize yarayacak!
Ne kadar çabalarsanız çabalayın, kardeşinizle paylaştığınız odada kendinize ait özel bir hayatınız olamaz!
Kardeşler arasındaki dolap savaşları asla bitmez!
Ne yaparsa yapsın, size asla sempatik gelmezdi!
Büyüyüp kendinize ait bir oda olmasını hayal ederdiniz!
Siz uyurken o kitap okumak ister, o uyurken siz tuvalete kalkarsınız; ışık savaşları asla bitmez!
Horlayan kardeşiniz yüzünden kaç geceniz uykusuz geçti kimbilir...
İşte nihayet özgürlük!
Oda size kalınca, kardeşinizi ne kadar özlediğinizi fark edersiniz.
Odanızı aslında en iyi arkadaşınızla paylaştığınızın farkına varırsınız.
UNUTMAK
Adam doktorun karşısına oturdu.
- Durum çok vahim doktor bey, bir dakika önce olan her şeyi unutuveriyorum.
- Peki niçin hatırlamaya çalışmıyorsun?
- Neyi?
YİRMİNCİ
Babası küçük Temel'e sorar:
-Sınıfta kaçincusun bakalum?
-Yirmincuyum baba.
-Geçen on beşinci diyudun?
-Sınıfa beş yeni oğrenci geldi baba.
AlkışlıYorum
Sevgili aday adayım mesaj attı gün sonunda ve ''Bugün gördüğüm en güzel kızdın, biliyor musun?'' dedi. Yüzümü kocaman bir gülümseme sardı ama belli etmemek için ''Yalanın batsın.'' deyip güldüm. Ardından ''Ben seni hiç kandıramayacak mıyım yaaaa?'' diye ikinci mesajı geldi. Sadece aday olarak kalacak tabi ki öküz!