Hastanelerde, veznelerde, otobüs duraklarında rastlanabilen kuyruklardır. Dünyada bu tür sıralar çizgi şeklinde olurken, bizim ülkemizde sıra yuvarlak, kare ya da daha iyi ihtimalle hipotenüsü sıranın ön tarafına teğet olan ikizkenar dik üçgen şeklindedir.
Bu ikizkenar üçgenin kenarlarını iki eşit parçaya ayıracak şekilde kesen doğrulara kaynak denir. Önlerden hiç kimse eksilmezken arkadan sıraya eklenen insanlara rağmen sıranın boyutlarının değişmemesi yıllarca bilimadamları için merak konusu olmuştur. "Yavrum benim işim acele" teyzeleri, "usta bişi sorucam sadece" abileri gibi organelleri bulunur. Sıranın işleyişinden sırada bulunan en gür sesli bir iki amca sorumludur.
Herhangi bir yerde herhangi bir anda arka arkaya durduğu ya da aynı hizada olduğu sanılan üç kişinin varlığı, orada bir sıra oluşması için gerek ve yeter şarttır.
Stabil olmama özellikleriyle literatürde dikkat çekmektedirler.
Sıranın herhangi bir bölgesinde farklı sebeplerden oluşabilen herhangi bir karambol, tüm sıranın düzenini kısa bir sürede altüst edebilmekte, yeri değişen sıra mensupları arasında "aaa olur mu canım, ben sizin önünüzdeydim." gibi diyalogların oluşmasına sebep olabilmektedir.
Sıranın başı nerde? Sıranın başı siz misiniz? Şu sırayı mı bekliyorsunuz? Hangi sıradasınız? Sırada mısınız? Gibi cümleler duymak mümkündür.Sıranın gelmesi'nin ne kadar zaman alacağı bir takım parametrelerle anlaşılabilir.
Ortalıkta hiç "seyyar" yok: Tahmini 20 dakika Ortalıkta çaycılar var: 20-40 dakika Ortalıkta çaycı+simitçi var: 40-60 dakika Ortalıkta çaycı+simitçi+tavuklu pilavcı+midyeci var: 60-120 dakika Ortalıkta battaniyeciler var: 120+ dakika (genelde hastane onu, poliklinik sirasi alma kuyruğudur)Haber
Adam bir gün eve gelir adam ev halkına şöyle der : Size bir iyi bi kötü haberim var Ev halkı ilk önce iyi haberi dinlemek ister adam patronum maaşımı 1 milyardan 3 milyar yaptı der ev halkı sevinçten havalara uçar şarkılar söylerler sıra kötü habere gelir adam ürkek bir ifadeyle :
İşten atıldım…
AlkışlıYorum
Gözünü o kadar karartmışsın ki, mağazada rahat alışveriş yapmak için yanıbaşıma astığım montumu aldın.
Farkettiğimde yanına gelip, "Pardon, alabilir miyim?" dediğimde "Hayır ben aldım" dedin. "Ama benim o" dediğimde montumu hızlıca arkana saklayıp "Hayır ben deneyeceğim, ben aldım, benim o!" demek neyin nesiydi ya?
