Hep beraber hafta sonu planı yapılır. Bir gün önceden genelde Handan organizasyonu yaptığı için Handan'a buluşma saati söylenir.
- Aloo. Handan ya kaçta buluşacağız Taksim'de.
- 7-8 gibi buluşuruz.
Eeee bunda ne var demeyin. Bundan sonraki diğer arkadaşlarla konuştuğum telefon görüşmesi aynen şöyle:
- Alooo naber.
- İyidir. Geliyorsunuz değil mi Taksim'e?
- Hee onun için aradım.
- Kaçta buluşuyoruz?
-Valla Handan 19.00-20.00 gibi diyor ama anca 22:00'de orda olur. Yani 22:00'de buluşalım garanti olsun.
Şimdi anlamışsınızdır neden olduğunu.
Erkeğe, "10 dakika" olarak söylenen ama asla saatlerin ölçtüğü 10 dakika olmayan süredir. Kadına göre 10 dakikadır sahiden.
Bunu büyüten erkeklerdir. Bir başka zamana uyarlarsak. Bir kadının "Hazırım çıkabiliriz" diyerek ayakkabılarınızı giymenizden sonra, 3 sigara daha içme zamanıdır.
Eğer bir kadın kıyafetleri hazırsa 2 saat civarı, ha yok ne giyeceğini seçmemişse kafadan 3-4 saati bulur hazırlanması.
Şöyle bir dakika uyarlaması yaptım zanlımca.
* Saça şekil verme süresi (fön vs) 15 dk.
* Makyaj 10 dk.
* Kıyafeti seçme ve giyme süresi 20 dk.
* O gün yapılacak sevimliliklerin, konuşulacak konuların planını yaparken evde volta atma süresi 30 dk. (Bu madde değişken, her zaman geçerli değil)
* Toplamda bir buçuk saate yakın olan süre. Buluşulacak kişinin sevgili, sevgili adayı erkek, kız/erkek kanka olması filan hiçbir şeyi değiştirmez, her türlü yerler en az bir saati.
KAPIDAKİ TEHLİKE
Bir misafirliğe gidilmiştir. Ve kalkıp eve gitme zamanı gelmiştir. Tam kapının oraya geldimi kadınların muhabbeti bitmez. Eğer erkekseniz arabanın içinde ya da aşağıda abartısız 15-20 dakika beklenir.
Çıldırmanın eşiğine gelen erkek en az apartmanın kapısında 'Haydi hayatım 2 saat oldu' der ya da cep telefonu ile sayısız çağrı atar. Aşağı indiğinde kadının tepkisine anlam veremez: "Ya ne haydi haydi ya iki dakika konuşturmadın."
BARMEN
Adamın biri bara girmiş. Garson, herkese içki ver kendine de al demiş. İçkiler içilmiş garson hesap için gelince adam: Para yok demiş. Tabii garson bunu bir güzel dövüp dışarı atmış. Diğer akşam tekrar gelmiş ve yine garson herkese içki kendine de al demiş ve sonuçta parası olmadığı için yine dayak yemiş ve gitmiş. Bu üç akşam böyle devam etmiş. Dördüncü gün yine gelmiş ve garson herkese içki fakat bu sefer sen içme, içince sapıtıyor, sonrada kavga çıkarıyorsun.
AlkışlıYorum
Umre'ye gidecek annemin cep telefonu için "Hangi yurtdışı paketini önerirsiniz?" diye sorduğum acar GSM şirketi çalışanı "Abi, teyze Umre'ye nereye gidecek?" diye sordu. "Valla geçen sene Vatikan'da yapılana katılamamıştı, bu sene galiba Tokyo''da yapılacakmış, ona katılacak" diye cevapladım. "Peki o zaman size şu tarifeyi önerebilirim" dedi gayet ciddi bir şekilde. Allah'ım sayıyla mı, seçmece mi veriyorsun bunları bana?
ADRENALİN
İki sevgili yolda yürüyor kız sevgilisine der ki:
-Kalbimin daha hızlı atması için bana güzel söz söyle. Erkek cevap verir:
- Baban arkamızda :)
CENAZE
Yaşlı adam vefat eder. Cenaze töreninde hoca konuşmaya başlar. Merhumun ne kadar dürüst, ne kadar mert, iyi bir aile reisi, mükemmel bir eş ve harika bir baba olduğunu söyler. Bu övme işi devam ederken gözü yaşlı dul eş çocuğuna döner ve der ki: "Oğlum, bir gidip bak bakalım, oradaki babanız mı?".
AlkışlıYorum
Görücü usulü evliliğe her zaman karşı çıkan, hatta "Olur mu öyle şey, deli misiniz?" diye ortalarda gezinen ben; küçüklüğümden beri şakayla karışık beni torununa alacağını söyleyen ve böyle şakaları sevmeyip de kızmama sebep olan babaannemin ahiretliğinin, o çok yakışıklı ve üstelik tıp okuyacak kadar da zeki olan torununu gördükten sonra, görücü usulünün en büyük savunucularından biri oldum. Aşık olarak evlenmek de neymiş!