15 Temmuz gecesi seçilmiş olan hükümete kalkışma girişiminde bulunan; sadece millet iradesine değil, aynı zamanda ekonomiye büyük darbe vuracaktı.
Fotoğraf netleştikçe ülkemizin ne kadar büyük bir felaketten döndüğü gün yüzüne çıkmaya başladı. Halk meydanlarda ve sokaklarda bundan sonra millet iradesinden başka bir iradeyi tanımadığı net olarak ortaya koydu. Ancak mücadele bitmedi.
Her zaman alışık olduğumuz bazı kurumlardan gelen açıklamalar elbette bizleri şaşırtmadı.
Moodys's'in açıklamasını takip etmiş olmalısınız.
Moody's her zamanki tehditkar tutumunu sürdürerek Türkiye'nin kredi notunu izlemeye aldı. Derecelendirme kuruluşlarının böylesi dönemlerde ülke kredi notlarını izlemeye alması olağan bir durum. Önemli olan bu izleme ile birlikte bilgi yaratan bazı kurumların Türkiye ekonomisine dair açıkladıkları kötü senaryolara karşı dikkatli olmamız.
Evet, Türkiye bir testten geçiyor. Bu testin bugüne kadar başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Dünyada bir başka bir örnek yok ki böylesi bir dönemde ekonomisini güvenle ayakta tutmayı başarsın. Bu süreçte Sayın Cumhurbaşkanımız'ın, Sayın Başbakanımız'ın ve ekonomi yönetiminin piyasalara verdiği güven dolu mesajlar büyük rol oynadı. Ama hepimizin tanık olduğu gibi içeride ve dışarıda çok da önemi olmayan bazı kurum raporları paylaşılarak, sanki ekonomide bir güvensizlik varmış gibi bir tablo verilmeye çalışılıyor.
Her gün onbinlerce irili ufaklı finansal kurumlardan raporlar yayınlanır.
Bunların çok az bölümü güvenilir büyük kurumlardır. Bu kurumların birçoğu, açıkladıkları raporlarda yanlış bilgiler ile özellikle küçük yatırımcıları hedef alır.
Maalesef bazen bu raporlar amacına ulaşmaktadır. Bu bilgilerin paylaşımında sosyal medya hesapları kullanılıyor.
Ve bu bilgilerin referans gösterildiği raporlara ulaştığımızda, birçoğunun gerçekle ilgisi olmadığı gibi, bazılarının ise kurumsal niteliği olmayan sadece kişisel yorumlara dayanan art niyetli açıklamalar olduğunu görüyoruz.
Peki vatandaş olarak biz ne yapabiliriz?
Bizlerin yapacağı en doğru hareket milli varlığımız olan TL'ye sahip çıkmaktadır. TL'ye sahip çıkmamız, spekülasyonları azaltacağı gibi, ekonomi üzerinde kurgulanmaya çalışılan oyunu bozacaktır. Türk halkı, piyasaların açıldığı pazartesi günü TL'ye sahip çıkarak tam bir milli duruş sergiledi.
Hiç kimse merak etmesin, ekonomi yönetimi halkının TL'yi sahiplenmesine karşılılık vermeye hazırlanıyor. Ekonomi yönetimi piyasa dostu bazı kararları açıklayacak. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda "Alınacak kararlar piyasa dostu olacak, yapısal reformlar önceliklendirilecek. Hedef kalıcı bir şekilde ihanet şebekesinin çökertilmesidir" açıklaması yaptı. Bu kararlar içeride ve dışarıda bazılarının ortaya koymaya çalıştığı kötü senaryoya engel olacak.