Allah kahretsin!
Aynı şeyleri yazmaktan bıktım
Yazma o zaman diyen de var tabii.
Ama dayanamıyorum ki kardeşim!
Hırsızlık bunlarda,
Arsızlık bunlarda,
Utanmazlık da bunlarda…
Hala milletin parasını çalıyorlar…
Meydanı bu sırtlan sürüsüne bırakalım mı?
Hayır hayır!
Mücadeleye devam edeceğiz.
Seçim sandıkları gelecek elbet,
Millet bunların ne mal olduğunu gördü.
Umarım bir daha gelmemek üzere gönderilirler…
Hırsızların alınışına 'darbe' diyenler de var.
Ulan bu milletin parasını çalıp da yan gelip yatmak var mı?
Muhalif kanallar algı kampanyasına şimdiden başladı bile…
Şöyle diyorlar; "Hukukçular, yaklaşık 4 bin sayfalık İBB iddianamesini değerlendirdi: Çelişkiler var, ikna edici değil!"
Öyle mi gerçekten…
Bu iddianame asrın yolsuzluğu ile asırlık partiyi ele geçirme belgeselidir be!
Doğruyu Yılmaz Özdil bile bunu doğruladı.
İpek Özbey sordu;
"İddianamede CHP'nin kapatılmasına yönelik bir hamle gördünüz mü?"
Yılmaz Özdil:
"Hayır. İddianameye hukuk çerçevesinde cevap vermek yerine topluma olmayan bir şey söyleniyor. Şimdi troller bana AKP'nin köpeği falan diyecek!"
Dediler bile Yılmaz Efendi, dediler bile…
Özgür Efendi iddiaları savuşturmak için açıkça yalan söylüyor.
Başsavcı Akın Gürlek'ın "parti kapatmak" gibi bir yetkisi yok…
Yapılan usulsüzlükleri Yargıtay Başsavcısına bildiriyor sadece.
**
CHP'Lİ ZEYDAN'IN CİNLİĞİ
Sayıştay Zeydan Karalar'ın yaptığı rezaleti ifşa etti.
Özgür Özel Efendi AK Parti'nin başarıyla gerçekleştirdiği yurt meselesini eleştirip durma adamlarının yaptıklarına bak!
Adana Belediyesi öğrencilere yurt yapılması için yıllar önce Ankara'da bir bina satın aldı.
O binada kaç öğrenci kalıyor?
Haydi Özgür Efendi açıkla da millet duysun!
Adana Belediyesi Ankara'da öğrenci yurdu olarak satın aldığı binada Adanalı kaç öğrenci kalıyor?
Ne Özgür Efendi ne de Silivri'deki soruma yanıt veremez.
Çünkü yurt yapmak için satın alınan bina otel yapıldı.
Binayı bir yandaşına otel yapsın diye vermişler!
Gerçeği Sayıştay'ın raporunda gördük...
Sayıştay raporunun 53. sayfasında yer alan olayda "Belediye yurt binası olarak işletme şartıyla kiraya verilen bina turistik otel yapıldı. Üstelik otelin ruhsatı yok!"
Çankaya'daki bina turistik otel yapıldı.
CHP kafası budur işte…
Binayı Adanalı öğrencilere değil rantiyecilere verdiler.
**
SÜLEYMAN GÜNAYDIN
Batmanlı bir iş insanıdır…
Müfettişlerin yaptığını duyunca çok eskiyere gittim.
Sene 1981 darbe yılları…
O yıl işyerlerine vergi levhası asma zorunluluğu getirildi.
Reis de bu zorunluluk sonra kaldırdı.
Sen 1981 babamın iş yerindeyim gözlüklü biri içeri girdi.
Tehdit edercesine "vergi levhası nerde?" dedi.
Kim olduğunu sorunca Maliye Bakanlığı Gelirler Kontrolörü olduğunu, vergi levhası olup olmadığını kontrole geldiğini söyledi…
Denetimle despotizmi karıştırdığı için ona kızmıştım…
O kontrolörün vergi dairelerine hışımla girerek denetim yaptığını da tanık oldum.
Bu görevlilerden bazılarının "Ali kıran baş koparanlık" yaptıklarını da bilirim.
Demir tüccarı Süleyman Günaydın'ı ise naylon faturacı Nursan Holding'i ifşasıyla tanıdım.
Patron İlyas Keleş mezar taşlarına bile şirket kurdurmuş devletin milyarlarını çalmıştı.
Süleyman da onun bu kirli oyunu açığa çıkararak devletin milyonlarını korumuştu.
Onun sayesinde devlet adama milyonlarca lira ceza kesti…
Günaydın ile birlikte devletin milyarlarını kurtardık.
Tüyü bitmemiş yetim hakkı yiyenlerle mücadele ettik.
Süleyman hakkında vergi müfettişi Abdulsamet Tekbaş vergi raporu düzenledi.
Günaydın bu raporla ilgili Vergi Denetim kurulu Başkanlığına, yazı yazarak neyle suçlandığını sordu…
Günaydın yazısında "kayıtdışılıkla" mücadele eden ve bu uğurda işini terk eden birinin belgesiz satış yapmakla itham edilerek ticari itibarıyla oynanmasından duyduğu rahatsızlığı belirtti.
Günaydın,Abdulsamet Tekbaş. Celil Şahin,Talha Çelik'in isimli müfettişlerin görevini kötüye kullandığını belirterek tahriyat ile ilgili belgeleri istedi.
Aksi takdirde savcılığa suç duyurusunda bulunacağını belirtti…
Demek ki darbe yıllarında tanıdığım İzmirli gelir kontrolörü gibi çok sayıda müfettiş aramızda cirit atarak AK Parti'ye düşmanlık ediyor…