Trabzonspor'un Avni Aker'e veda maçında taraftarlar vefalarını gösterip yerlerini almıştı. Uzun zamandır ilk defa
Avni Aker tribünleri bu kadar dolu ve heyecanlıydı. Böylesine bir atmosferde de
Trabzonspor'un maça baskılı başlaması son derece normaldi. Öyle de oldu. Maçın ilk bölümünde kendi sahasında bekleyen önce rakibi durdurayım sonra golü nasıl olsa bulurum düşüncesi içinde olan bir Fenerbahçe vardı sahada. Dakikalar ilerledikçe de bunun doğru bir strateji olduğunu gördük. Önce oyun dengelendi. Sonra da
Fenerbahçe yavaş yavaş Trabzon kalesine gitmeye başladı. 29. dakikada köşe vuruşunda
Yusuf Erdoğan'ın bence bir refleks sonucu gol olacak topu elle kesmesi ve doğal olarak kırmızı kartla oyun dışında kalması Trabzonspor'un bütün planlarını bozdu. Rakip 10 kişi kaldıktan sonra maç bir anlamda
Lens ile Trabzonspor defansı arasında geçti diyebiliriz. Fenerbahçe'nin Hollandalı yıldızı ayağına aldığı her topta Trabzon defansını hallaç pamuğu gibi attı. Sol kanada geçti Zeki'yi, sağ kanada geçti Mustafa Akbaş'ı aldığı her topta kolaylıkla geçip arkadaşlarına inanılmaz asistler yaptı. Bir oyuncu bazen çok şey değiştirebiliyor.
Lens de işte böyle bir oyuncu. O kadar güçlü ki
Fenerbahçe'nin ikinci golünde Onazi'nin yanından giderken
Onazi bütün gücüyle Lens'i düşürmek istedi. Ama adeta bir kamyona çarpmış gibi kendi yerde kaldı. ve Lens de Sow'a golü attırarak bir anlamda maçı bitirmiş oldu. Sonuçta bu maç
Fenerbahçe için final niteliği taşıyordu. Puan kaybı durumunda rakiplerle fark açılacaktı. Ama tam büyük bir takım refleksi ile Fenerbahçe zoru kolaya çevirdi ve devre arasına büyük umutlarla giriyor.
MAÇIN EN iYiSi LENS
Bir gol ve asistle gecenin yıldızı oldu.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ YUSUF
Bir anlık hatası maçın kaderini etkiledi.