Masallardan toplardık sevinçleri.
Büyümeyen çocukluğun peşine takılırdık, kitap okurduk aydınlanmak için.
"Güliver devler ülkesindeydi" bizler de iki sene mektep tatilindeydik.
İnsani duygularını yitirmemiş büyükler gözlerimizden öperdi, "su gibi aziz olun" derlerdi, "su gibi ömürlü."
***
Biz savaşı sevmedik tabiat şenliklerini sevdik, annelere çeşmelerden su taşımayı, kelebeklerin kanatlarına takılmayı.Geceleri gökteki yıldızları saymayı.
Balçık yollarda bıraktığımız ayak izlerini.
Elmayı yıkamadan dişlemeyi, insanların kimliklerine bakmadan öğrendiğimiz kardeşliği bir Anadolu kilimine işler gibi işlemeyi.
Uçakları değil uçurtmaları sevdik.
***
Geceleri erkekçe söylenen türküleri.
Zarfın içine bir avuç selam koyup, elle yazdığımız mektupları göndermeyi.
Asker taşıyan trenlere el sallamayı, sahipsiz ölüleri sahiplenmeyi.
Fırından çıkan ekmeği göğsümüze bastırmayı, sefaleti bölüşmeyi.
Kapısının anahtarını üzerinde bırakan o yürekli komşuluğu sevdik.
***
Biz savaşı sevmedik, kalabalık sokakların merhametini sevdik.Ağzı kan kokanların içindeki zalimliği bastırmayı, geceleri eller yukarı oynarken, yalancı haydutları kıstırmayı.
Tanımadığımız insanlara bile hal hatır sormayı, yargılı da yargısız da infazlara karşı durmayı.
İçine demir kuruşlar attığımız kumbaraları, naftalin kokan sandıkları sevdik.
***
Biz savaşı sevmedik yalınayak çocukların dizlerindeki yaraları sevdik.Çayda çıra oynayanları, insanların manevi duygularıyla oynamayanları.
Haksız yere asılan gençlerin gururunu.
Kutsal bir yolumuz vardı inanç dolu.
Bildiklerimizi kendimize saklamadık.
Ömrümüzü bıraktık sokaklara, "savaşa hayır" dediğimiz için.
***
Zalimler için savaşın süsüdür ölüm, kim bilir kaç çocuğun yarım kalan öyküsüdür atılan bombalar. Siren sesleriyle kaç çocuk uyanmıştır uykusundan, kaç çocuk bombalarda kopan kolunu arar.Onlar "sizin çocuklarınız çocuktur da biz çocuk değil miyiz?" diye haykırırken, kağıttan gemiler yollarlar limanlara!
Vicdansızların uçak gemilerine karşı!
***
Biz barışı sevdik, savaşı sevmeyenleri, çocukları çocuk kalanları.
Ve onları gözümüz gibi sakınmayı öğrendik, her ihtimale karşı!
MUTLULUK TAKVİMİ
Günbatımını izle.
Semt pazarındaki teraziye bile güvenme.
Sigara içme.
Sorgula.
Rüzgara uçar kuşlar
Hepsine adres sordum
Sadece kalbimden değil
Sırtımdan da vuruldum
Bu haksız gezegende
Herkesten çok yoruldum
Ama gördün be ana
Erkekten de dik durdum
Hiç kimseye duymadım
Kalbimde hasretine
Duyduğum sızı kadar
Hiçbir aşk fotoğrafı
Bu kadar derin olmaz
Anneyle kızı kadar
Hakkı YALÇIN
Kendinden diye kötü bir insanı korursan bir gün ondan korunmak gerekir.
Yakışan adalet!
6 yaşındaki kız çocuğuyla evlenen utanmaz adama 30 yıl hapis cezası, bu evliliğe yataklık eden utanmaz babaya da 20 yıl ceza.
Böyle cezaları gördüğüm zaman adaletin de var olduğunu hissediyorum.
Böyle davaların peşini bırakmayan cesur kadınları gördüğüm zaman da bu memleketin sahipsiz olmadığını hissediyorum.
Adalete de kadınlara da helal olsun!
Her zaman söylerim bu memleketin kadınları erkeklerden cesurdur.
Onlar bütün çocukların annesi, haksızlıklara karşı direnişin simgesidir.
