Tarihi 17 Ekim 2023

Çocuklar aşkına!

LİSTİNLİ bir babayı izliyoruz, kucağında bebesiyle yaratılan mahşere koşturuyor, bir anne ölmüş bebeğini alnından öpüp uğurlarken cehennem ateşine cennetin musluğunu açıyor.
O insanlar savaştan canlı kurtulduktan sonra hangi duygularla beslenecekler, onlardaki nefreti kim köreltecek?
Terör örgütüne misilleme adına Filistinli sivilleri katlederken savaşı daha şerefsiz hale getiren generaller mi? Gemilerini İsrail'in hizmetine sokan engerekler mi?
Sorun onlara; "işiniz yol verdiğiniz teröristlerle mi masum sivillerle mi?"

***

Adı mülteci kampı, soyadı bombalarla sivilleri yok etmenin ta kendisi.
Gazze denize yakın diye çocukların kıyılara vurmasını bekliyorlar belki.
O çocuklara yaşlarını sormayın gözyaşlarını sayın! Koro halinde bütün dünyaya sesleniyorlar belki bir duyan olur diye. "Aç koynunu ölüm biz geldik!"

***

O çocuklar bir kuş resmi çizerler düşlerinde ama kanatları yoktur.
Bir yunus balığının sırtında su fışkırtmak isterler yıldızlara, bu dünyada kapitalist puştlardan hayır yoktur.
Deniz fenerleri yas tutar manzaraya.
Rusya, İngiltere, Fransa, Almanya, Amerika cümlesi İsrail'in tarafını tutar.

***

Biden yüzüne geçirilmiş uzaylı maskesiyle domuz pirzolasını midesine indirirken, şarabının içine çelik kürdanını tükürür o sıra.
Ağzını kanla silen Putin havyarını kaşıklar.
Olaf Scholz Alman birasını yudumlarken keyifle seyreder manzarayı Macron, kan kokusunu bastırmak için Fransız parfümünü sıkar boynuna.
Rishi Sunak'ın damarlarında İngiliz kanı varsa, bilin ki o kana sömürgecilik ve bilumum katliam karışmıştır.
Araplar, petrol kuyularına gömmüşlerdir insanlıklarını, alışveriş merkezlerinde para saçarlar marka mallara. Onlar kebapların ateşini yellesin yeter!
Yalelli dünyada asalet ve insanlık; onların sözlüklerinden çıkarılmıştır.

***

Kıyıdaki Filistinli çocuk yolda at değiştiren eski zaman habercileri gibidir, atının ayağı kırık üstelik önü deniz.
Çocukluğunu bırakıp ölüme koşar.
Bir avuçluk ömrünü denizin dibine serer, deniz yıldızlarının dipteyken de şansı vardır, bir umut belki, hayata bir kulaç.
Nasılsa balıklar ölünce eksilmez deniz, ölü balıkla yer değiştirir çocuk.
Tuzlu kirpikleri ve hiç büyümemiş bedeniyle kıyıya vurur. Derin bir uykuya dalar, son nefesini denize bırakırken.
Ve küçücük bedenini insanlığı kalmayan liderlerin gözlerine sokarken!

***

Dünya fantezilerini gerçekleştiriyordur o sıra. Pezevenkleri, silah tüccarlarını, organ hırsızlarını başının üstünde taşır.
Uyuşturucu kaçakçılarına yollar döşer, çakal başına milyonlarca dolar düşer de yükselen değerin alçaklık olması bütün puştların gururudur.
Dünya kontrolden çıkıyorsa, bilin ki onların işleri rayına girmiş demektir.

MUTLULUK TAKVİMİ
Empati yap.
Bahis oyunlarına güvenme.
Çocuklar için mücadele et.
İyi insan olmanın gururunu yaşa.

Nasıl alışırım
Bilmem ki nasıl
Ben doğdum doğalı
Aşkta kayıbım
Yakışmaz diye
Yakışmaz asıl
Ağlamak ayıpsa
Bu da benim ayıbım

Aşka düşen ağlar
Elinde değil
Vefasız bir aşkın
Ahiretinde
Doğarken öğrendim
Ben ağlamayı
Hepimiz insanız
Nihayetinde
Hakkı YALÇIN

Çocukluğumuzun yürekli eşkıyaları, düşmanı bile hapşırsa "çok yaşa" derlerdi.

Ejderha!
Çocukluğumuzda Beyrut, Paris gibiydi.
Ortadoğu kadersiz ölümlerin tarifine uymuyordu bugünkü gibi.
Kanlı tacirler barışı haritadan sildiler, şimdi ölü sayısı belirliyor gündemi.
Ve terör denen gerçek dünyanın her yerinde kendini hissettiriyorsa, bunda dünyanın jandarmalığını yapanların günahları büyüktür.
Onlar kendi çocuklarından başkasına yaşam hakkı tanımamak için Ortadoğu'yu yangına benzin üfleyen ejderhaya çevirdiler. Çevirdikleri filmlerde o yüzden bitmiyor.