Tarihi 10 Ekim 2023

Savaş çocuğu!

İSRAİL'DE gördük ki; saldırı yapmayı kendilerinden başkalarının akıl edemeyeceğini düşünmek kadar büyük bir yanılgı yoktur.
Yıllarca haksızlığın fitilini ateşlemekle ateşe düşmek arasında bir yakınlık vardır, çünkü Ortadoğu film platosudur.
İsrail'in kendi mahallesinde "madara edilen kabadayı" sahneleri şaşırtıcı gelse de film içinde film olduğu gerçeğini de göz ardı etmemek gerek.
Filmin "misilleme kısmı" klasik!
Hamas'ı tetikleyenlerle İsrail'i itekleyenlerin hepsinin amacı aynı; yaşanması hayal edilen gerçeklerin senaryoya ilave edilmesi.
Filmin adı da Üçüncü Dünya Savaşı!

***

Çocukluğumdan beri Filistin halkının yanındayım ama bu gerçek; hangi ülkeden olursa olsun masum insanların ölümünü görmezlikten gelmemizi gerektirmez.
Ben İsrail'in siyasetçilerini ve generallerini sevmem ama İsrail vatandaşının canına saygıda kusur etmem.
Tıpkı Filistin insanlarının canına duyduğum saygı gibi.
Konsere giden insanların üzerine bomba yağdırmak hiçbir kitapta yazılı değildir.
Ama Hamas'ın masum insanlara olan saldırısına gösterdiğimiz tepkileri, İsrail uçaklarının Gazze'ye yağdırdığı bombalarla aldığı masum canlar için de göstermeliyiz.
İnsanlık bir kez daha ölecekse bu neyin savunması bu neyin savaşı!
Adaletsizliğe karşı eşit davranmazsak bizim de adaletimiz yok demektir.

***

Meselenin merkezine inersek, bu dünyada bütün güzellikler Amerika'dan önce bulunmuş bütün kötülükler de Amerika'dan sonra yayılmıştır.
Çünkü Amerika'nın Ortadoğu'ya göz dikmesinden ve adım atmasından önce bu topraklar böyle değildi.
Sofrasından "Ortadoğulu çocuk kokteylini" eksik etmeyen Amerika'nın, Ortadoğu'daki iştahı hiç kesilmemiş önü açılmıştır.
Yağmacılığını uluslararası terör merkezine dönüştüren bir ülkenin, dünya tarihini yeniden yazma hevesine kimse dur dememiştir.
Amerika hiçbir dönem İsrail'in işlediği cinayetlere karşı çıkmamış, kendi ülkesi için ölmeyen Obama bile "İsrail için ölürüm" diye bir cümle kurarken, adaletin yanında durmadığını apaçık belgelemiştir.
Bugün harekete geçirilen kanlı senaryo geçmişteki ağır tahriklerin sonucudur.

***

Dünyanın en büyük savaşı barış üzerine olmalıydı. Ya da savaşların bile onurlu bir yanı olmalıydı. Kadınların çocukların muaf tutulduğu erkekçe bir savaş!
Bu dünyada yaşama hakkı ellerinden alınan çocuklar Amerika ve Rusya gibi kapitalist ülkelerin var olma şartlarını oluşturmuştur ama hala en büyük güç "bir savaş çocuğunun" bakışıdır.

***

Yıllar önce bombalı saldırıdan kurtulan 5 yaşındaki Suriyeli Ümran Daknes'in o ölümsüz fotoğrafını ve bakışını hatırlayın.
O zamanlar yazdığım satırlar aklımda.
"5 yaşındaki Ümran Daknes bütün dünyaya, 'yüzüme bakacak yüzünüz var mı?' der gibi bakıyordu.
Ayıptır söylemesi Amerika'nın gelmişine geçmişine küfreder gibi bakıyordu."

***

Acı ama gerçek. Bu dünyada Amerika'nın yaptıklarına trene bakar gibi bakanlar oldukça, haksızlıklar daha büyük haksızlıklarla karşılık bulacaktır.

MUTLULUK TAKVİMİ
Her türlü şartta barışı savun.
Edepli davran.
Organlarını bağışla.
Sandviç yap.

Sevdalı bir rüzgar
Dolaşır tenimde
Kokunu getirir
Hala baktığım yerdesin

Bir ihtimal daha yok
Mavi düşlerim kayıp
Şimdi gözlerimde
Açılmayan perdesin

Hani unutmak ölmekti
Bağışla merakımı
Biliyorum ölmedin ama
Nerdesin
Hakkı YALÇIN

Minicik balıkların satıldığı balık tezgahları katil balıkçılığın suç ürünüdür!

Kirli tarih!
Bu ülkede duvarlara "kahrolsun Amerika" diye yazanlar hapislerde çürütülmüş, sorgusuz sualsiz asılmıştır.
O delikanlılar Filistin'in haklarını savunurken hain damgası yemişlerdir.
70'li yıllarda Ortadoğu'dan sorumlu Amerikan Ajanı Graham Fuller, yıllar sonra "ruhundaki puştluğu" itiraf etmiştir ama neye yarar!
O yüzden Ortadoğu'yu karıştıran Amerikan ajanlarına bir kez daha sorarım.
"Hangi ülkenin sizin kadar kirli tarihi var?"