Tarihi 28 Temmuz 2022

Hayal satan adam

ÇOCUKLUĞUMUN en güzel masalıydı "hayal satan adam." Özellikle yaz günlerinde dükkan açık olurdu, üzerine boncuk dizilmiş iplerden yapılmış kapısında çocuklar kuyruk olurdu.
Müşterileri de aydınlık çocuklar, sorgulayan hesap soran çocuklar.
Önceki gün o dükkandaydım yine.

***

İçerde yaşlı bir enstrüman gibi duruyordu adam, "buyur evlat" dedi, "hayal satan adam" yazılı dükkanın kapısında duran çocuğa.
Çocuk küçük adımlarla içeri girdi, terli avucundaki beyaz 25 kuruşu adama uzattı, "geçmişe ait siyah beyaz hayaller istiyorum" dedi.
"Şimdiki zaman hayalleriyle aran yok galiba" diye gülümsedi adam.
"Nasıl olsun ki" dedi çocuk, gözlerinde yaşından büyük isyan vardı.
Hayal satan adam bu gerginliğin önünü kesmek istedi.
Çocuğun verdiği 25'liği alıp sol işaret parmağıyla baş parmağının arasında dik tuttu, sağ elinin başparmağından destek alan orta parmağıyla paraya fiske vurdu.
Para tezgahın üzerinde dönerken, "sana güneşin altında oynanan futbol hayalleri vereyim" dedi, çocuk daveti reddetmedi.

***

Adam taştan kaleleri yaptı, mahalledeki çocukları bir araya topladı, "altıda haftaym 12'de biter" dedi.
Çocuk hayaldeki yerini aldı, bir anda düşler yayıldı dükkanın içine. Güneşin altında maç uzun sürdü adam tertemiz düşlerini toprak sahaya sürdü. Maç bitiminde tozlu rafların üzerinde duran küçük bir kupayı aldı çocuğa uzattı.
"Maçı sizin takım kazandı" dedi, çocukların alın teri kupanın içindeydi. Çocuklar ellerindeki kupayla kana kana su içmek için sokak çeşmelerine koştular.

***

Başka bir çocuk sırada bekliyordu da acelesi vardı sanki.
"Ben eski yorumcuların hayalini istiyorum" dedi.
Adam cevabını bildiği bir soruya uzandı, "yeni zamanın şöhretlerini beğenmiyor musun?" "Hayır" dedi çocuk, "parayı ve uşaklığı sevenlerden adam olmaz!" Adam tezgahın arkasından çıktı, gerçekleri hesaptan düşmek için yeni bir hayal önerdi, "başka ne istiyorsun?" Çocuk yaralı yanına yaslandı yine, "bizleri sömürmeyen adam gibi kulüp başkanları istiyorum!" Yine çaresizliğin yakasını ilikledi adam, "ah be evlat" dedi "eskilerden kim kaldı!" Çocuk hazırlıklıydı, "kimsenin kalmadığını biliyorum, o yüzden buraya geldim."

***

Hayal satan adam çocuğun özlemlerinin menzilinde durmadığını hissetti.
"Sen gerçeklerden haberdarken, ben seni hayallerle nasıl kandırabilirim?" Çocuk güldü, "çocuklar isterse kanar" dedi ardından da okkalı bir nokta koydu.
"Ekranlarda bizleri kandırdıklarını zannedenler aslında kendilerini kandırıyor.
Oysa ben buraya gönüllü geldim istersen kandırabilirsin!" "Yok" dedi hayal satan adam, "o taştan kalelerle maç yapan babaların çocukları ne yalana kandılar ne ahlaksızlara inandılar!"

***

Dürüstlüğe eyerlenmiş atlar duruyordu kapıda, adam çocuğu beyaz bir ata bindirdi çocuk uçtu.
O çocuklar artık bir avuçtu bu topraklarda.
Adam çocuğun arkasından baktı!
O çocuklara gözü gibi bakmayı çocukluğunda öğrenmişti.