Tarihi 14 Ekim 2021

Gezinti!

DÜN gece İstanbul'u dolaştım. Bir deniz kenarına uzandım önce, bir baktım yıldızları içiyor küçük balıklar.
"Artık oltaya gelmiyoruz" dediler, "sofranıza niye gelelim!" Abilerini sordum. Onlar bir daha dönmemek üzere bu şehrin denizlerini terk etmiş.
Yıllardır yasak avlananlar da o sırada kına yakıyorlardı!

***

Ağustos böcekleri gecenin karanlığında ateş böceklerinin eşliğinde bir sokağın başında ip atlıyordu.
Beni görünce şarkıya başladılar, "saz da bizde söz de bizde!" dediler.
Düşman değil kalitesizliğin balonlarını patlattılar!
"Sizler gidin zibidileri dinleyin!"

***

Yaşlı bir adam gördüm elinde pilli radyoyla yürüyordu, omuzlarında tank ağırlığı.
Yere düşmüş dolara bir tekme attı, baktım da ayakkabısının altı delikti!
O sırada lüks bir et restoranında Amerika'dan gelen sığırların kanlı etini kapışıyordu birileri.
Porsiyonu 100 dolar!
Sonradan görmelerle doluydu restoranın içi. Şaşkınlıkla baktığımı görünce "para da bizde görgüsüzlük de!" dediler, "keyfimizin kahyası mısın?" "Enayiliğine doymayanları şöhretli mekanlar doyurur!" desem ne yazar!

***

Gözlerindeki rengini kaybetmiş bir çocuk gördüm, önündeki tartı aletinde insanları tartıyordu. "Gel abi" dedi, "kaç okkasın görelim!" Arabesk tarafıma yaslanıp, "kimsen yok mu?" demek gafletine üştüm.
"Ben kimselere sormadan büyüdüm" diye karşılık verdi.
Kendi kendime "bazıları hayatı dişleriyle kazır, bazılarına ballı börekli sofralar doğuştan hazır" dedim duymadı, duysaydı ne derdi acaba!

***

Biraz ileride yaşlı bir genç duvarla konuşuyordu.
"Sana yaslandım sen bile beni sırtımdan vurdun" dediğini duydum.
Beni görünce, "sen akıllı bir adama benziyorsun" dedi, "burası deli duvarı!" Gülümsedim, böyle gençleri deli eden gerçekleri bildiğim için de sustum.
Sonra düşündüm de 12 yaşındaki kız çocuğunun annesi tarafından "şehvet pazarına" atıldığı bir ülkede, bırakın yaslanılan duvarı dört duvar içinde bile tehlike büyüktü!

Mutluluk Takvimi
Ambulansın peşine takılma.
Yemek yerken televizyon izleme.
Vefat ilanlarına bak.

Ümidimi kestim
Döneceğinden
Sana ağlamaktan
Gözüm de bıktı
Dostlarım korkuyor
Öleceğimden
Senden sonra adım
Deliye çıktı

Şimdi biri vardır
Hayatında bilirim
Görsem devrilirim

Yine de yaşıyorsun
Mutlusun diye
Yemin olsun sevinirim
Hakkı YALÇIN

Herkes baktığı aynada "insan" görmez, bazılarının aynası paradır.

Ahmet Selçuk İlkan
Ahmet Selçuk İlkan ülkenin en değerli şarkı sözü yazarlarından biridir.
Bildim bileli sadece ürettikleriyle konuşuldu.
Son günlerde Coşkun Sabah'la aralarında bir polemik başladı.
Coşkun Sabah, "şarkının sahibi sadece bestecidir" diyor.
Bunu 20'ye yakın şarkısını okuduğu ve her sahnesinde o şarkılarını seslendirdiği birini hedef alarak söylüyor.
Hayır! Şarkının sahibi söz yazarıdır bestecidir ve aranjörüdür.
Nedense şarkıcılar şarkıları üretenlerin adını söylemeyi kendilerine yediremiyor. Seslendirdikleri şarkıların kendilerine mal edilmesini büyüklük sayıyorlar.
Bunun adı emeğe saygısızlık.
Şarkı sözü yazarları ona bu kadar rahatsızlık verdiğine göre, bundan böyle Coşkun Sabah'a düşen, eline udunu alıp enstrümantal şarkılar söylemek.