Tarihi 25 Ağustos 2021

Çocuklar için

ÇOCUKLUĞUMDA gecelerin akvaryumu olarak görürdüm gökyüzünü.
Aydede saçlarımı parlatarak doğardı bulutların arasından.
Ben dilime takılan kelimeleri hizaya sokardım.
Aydede oralı olmazdı da ben ona selam çakardım.
Çaresizliğimi basardım kanayan yerlerime.
Yalansız mavi, dumansız hava sahaları, her mahallede top sahaları.
Her akşam aynı saatlerde çocukların yoluna çıkardım.

Aydınlık bir Türkiye'nin geleceğine kurmuştum saatlerimi, her dakikada bir saate bakardım.
Gençleri katleden karanlık bir yanı vardı ülkenin.
Özellikle postallı adamlar gençlere tuzak kurduğunda delirirdim.
Deliliğime gömlekler dikerdi rahmetli annem.
Kendimden geçerken inadına gençliğimi yakardım.

O zaman da birbirinin etrafında uydu olan muhbirler ve hokkabazlar vardı.
Et yoktu yemeklerimin içinde, etliye sütlüye karışan yazılar yazardım, bazen de sevda şarkıları.
İçimde dağlar yıkılırdı, geceleri yüreğime kurşun sıkardım.
Hiç kimseler olmazdı yanımda, öylece çimenlerin üzerine yatardım.
Öldü zannederlerdi beni, inadına sabaha çıkardım.

Yuvasını eşelerdim karıncaların, merak bu ya.
Yalan değil bazen sakardım.
Şakalarımı çocuklar kaldırırdı; ben çocukları omuzlarımda taşırdım.
Defter tutardım kayıplarıma.
Hangi kapıyı çalsam Anadolu kokan yanık türküler çıkardı karşıma.
İçimde kardan adam yalnızlığı, üşüdüğümü farz edip evdeki eskileri yakardım.
İçime çekerdim Anadolu insanının kokusunu, onların mahzun yüzünü çivi gibi içime çakardım.

Gecenin bir vaktinde ay da kaybolurdu yıldızlar da.
Ama düşlerim fire vermezdi, inadına merdivenle gökyüzüne çıkardım.
Mayası küflenmiş koca koca adamlarda yağcılık fasılları.
Cebren ve hileyle yaşarlardı da onların utancını duvarlara yazmaktan ben de bıkardım.
Büyüklere nefretimi gizlemezdim ama çocukların gözlerine bir bardak su içer gibi bakardım.

Çocuklar için hala rüzgarla doludur umutlarımın yelkeni.
Onların gönlünde bir masalcı olarak kaldı adım.
O yıllarda büyümüş olanlar içindeki çocuğu öldürmemişse, mutlaka tanırlar beni.

Mutluluk Takvimi
Çocuklara sokak oyunu öğret.
Sonbahara hazırlan.
Ağaç altında kahve iç.
Meyve salatası yap.
Fanatik olma adil ol.


En çok neyi özlüyorum
Biliyor musun?
O çocuk ellerini
Aklımı başımdan alan
Gözlerini

Bizim aşkımızın
Tarifi yoktu
Benzersiz sevmiştik
Birbirimizi
Nasıl kazandıysak
Öyle kaybettik
Şimdi kim arar
Kim bulur izimizi

Bildiğini okur zaman
Kader bize düşmanmış
Biz bile ayrıldıysak
Demek ki aşk yalanmış
Hakkı YALÇIN

Acı gerçekler meşgul çalıyorsa insanlar korkularıyla konuşuyor demektir.

İkili düşünce!
Bir arkadaşım sordu; "dünya nasıl güzel olur?" "İkimiz de farklı düşüncelere sahip olmayı göze aldığımız zaman" dedim, şaşırdı.
"Bunun neresi güzel?" "Yani sen benim, ben senin düşüncene saygılı olduğum zaman!" dedim ve noktayı koydum; "Bunun neresi kötü?"