İDLİB'DE hiç korkmayan kahraman ölüler tarihi.
Hayatları pahasına vatanı için canlarını veren insanlık heykelleri.
Yüreklere kıvılcım düşüyor da gözlerimizin önünden tarihin yeni efendileri geçiyor.
*****
O kalleş gecenin dayanılmaz şartlarını düşünmek bile istemiyorum.
İnsanlığa vakfedilen bir duruş.
Arkadaşının kopan kolunun yerine kol olmak.
Bir ayağını yerde yatan arkadaşına vermek.
Vatan toprağına kök salmaktan başka sığınacak yoktur da.
Onların ardından tarih bile gözyaşlarını dökerek geçiyor.
*****
Hepimizin kapısında ölüme eyerlenmiş atlar duruyor.
Başkalarının yüreklerine düşen acıları hissedemiyorsak, aynı acıların yolcusu olacağımızı unutuyoruz demektir.
Ölümleri siyasi malzeme olarak kullanan varsa, onlara insanlığın neresinde olduklarını haykırmak geçiyor içimizden.
*****
Kolumuza girip dost görünen ve askerlerimize arkadan saldıran Rusya'nın ne mal olduğunu biliyoruz.
İnsanlık düşmanı Trump'ın ellerini ovuşturduğundan şüphemiz yok.
NATO'nun, Birleşmiş Milletlerin uyduruktan cümlelerle göz boyaması onların uşaklık ruhunun yansıması.
Çocuklarımızın yasını tutarken, içimizden bunların cümlesinin yüzüne tükürmek geçiyor.
*****
Yaşamını ülkeleri uğruna feda eden gencecik insanların kutsal sayılması sebepsiz değildir.
Sinsi bir savaşın iç yakan kalleş saldırısından bir efsane yaratmak hiç kolay değildir.
Ölüme yer açmak isteyen soysuz savaş tüccarlarına karşı NATO'nun da canı cehenneme Rusya ve Amerika'nın da.
Bu soysuzlara her Allah'ın günü içimizden ve dışımızdan "ulan kansızlar" diye haykırmak geçiyor.
*****
Bilinmelidir ki şehitlerimiz de konuşacak bir gün.
Gerçek cenk o zaman başlayacak belki.
Rusya gibi dost görünen kalleşlere ve hain seyircilere karşı!
ALÇAKLARA!
Rusya ve Amerika, Esad'a uşaklık etmeyi demokratlık sayarken öldürülen çocukları da sayıyor mu?
Mülteci çocukların deniz kıyısına vurmuş balık gibi fotoğrafını görünce ortalığı ayağa kaldıranlar yarattıkları soysuz dünyayı seyrediyor mu?
Soralım bakalım.
Hiçbiri o çocukların yaşaması için parmak kaldırmadı.
O çocuklar kendilerinin katilini biliyorlar.
Dilerim işaret parmaklarının gölgesi kalmamıştır üstlerinde.
Her mevsim biraz daha alçaklaşanların!
MUTLULUK TAKVİMİ
Nasıl acıtıyor
Kalbimi bilsen
Keşke bu yaramı
Gösterebilsem
Gözleri saçları
Nasıldı dersen
Senin de canına
Okurdu doktor
Gözlerim sonbahar
Yüreğim kışta
Benim aklım hala
O son bakışta
Birinin yanına
Böyle yakış da
Bak nasılmış sevmek
Anlardın doktor
Hakkı YALÇIN