İNSANLARDAN kestiğimiz umudu hayvanların gözlerinin derinliklerinde arıyoruz.
Saçlarını tarıyoruz çocuklarımızın eski resimlerinde.
Bir çiçeğin açmasındaki sihirde takılıp kalıyoruz.
Lösemili çocuklar için bütün duvarlara yazılar yazıyoruz.
Bunlar piyasa yapmıyor!
Yeni hayat yasası: Para!
*****
Arkası sağlam olan kötülerin yanında hayat.
Yeme de yanında yat; mezarlar bile ateş pahası.
Yere serdikleri kartonların üzerinde yatanlar için kılını bile kıpırdatmayanların yüzüne gülüyor hayat.
İnsanlık ölüyormuş kimin umurunda!
Yeni hayat yasası: Bencillik.
*****
Hayatı baştan çıkaranlarla ekmeğini taştan çıkaranlar arasındaki uçurumu ne güzel dolduruyorlar.
Lüks cipler, pahalı evler, ünlü zibidilerin hayatlarından kesitler.
İnsanlar televizyon dizilerinde ne güzel uyutuluyor mışıl mışıl.
Düşmanlıkla bir tutuluyor fikir uyuşmazlığı!
Her türlü dedikodu için komşu pencereler dikizleniyor da yan dairede dayak yiyen kadınların çığlıkları duyulmuyor.
Yeni hayat yasası: Komşuluğa kurulan istinat duvarları.
*****
Kadın katillerinin çocuk tacizcilerinin serbest kalmalarını hükme bağlayanların isimleri duvarlara yazılmalı.
Kocaman resimleri de asılmalı.
Affet affet nereye kadar!
Yeni hayat yasası: Vicdansızlık!
*****
Zaman acımasız zaman.
Kalmadı artık anılarımızdan başka sığınacağımız mağrur bir liman!
Merak etmeyin herkesin buluşacağı Araf adlı bir meydan da var!
Başkalarının hayatını çalarak kötülükle beslenen insanlar üzerinde yapılan tahlillerin sonuçları aynı.
"Sizin de bir namazlık saltanatınız olacak!" Altında da özel bir not.
Ahiret yasası: Görelim bakalım kim galip kim mağlup.
DEPREM TÜCCARLARI!
Deprem korkusunu canlı tutup, bundan nemalanmak isteyenlerin var olduğunu biliyoruz.
Bu ülkede "para ve avanta bilimi" büyük bir gelişme kaydetmiştir.
2000 yılında İngiliz yerbilimci İstanbul depremiyle ilgili görüşlerini bildirmişti.
"Beklenen deprem 50 yıl içinde olacak, şiddeti de en fazla 6.5." Özel not düşmüştü, "geçen zaman içinde küçük kırılmalar olacak." Zaman içinde dedikleri oldu ama bizde korkunç senaryolara inanmak, sağlıklı düşünceler üreten yabancı bilim adamlarının yanında çok daha fazla değer bulur.
O yüzden depremle korkuttukları yerlerden kendilerine ucuz ev almayı bilim adamlığı sayanlar depremin ticaret uzmanı olur.
MUTLULUK TAKVİMİ
Bir özür sığar mı
Kalp ağrısına
Kırılan uyar mı
Hiç yarısına
Giden kulak verse
Dön çağrısına
Ne fayda kalanlar
Solduktan sonra
Unutmam gereken
Her şeyi sildim
Bu saatten sonra
Üzmem kendimi
Demek kulağına
Küpe olmuşum
Sen küpe takmayı
Sevmezdin hani
Hakkı YALÇIN