Tarihi 27 Kasım 2019

Tabiat ana

SOKAKLARA, denizlere atılan plastikler bilmem kaç yüz yıl yaşıyor doğada.
Tabiat ananın canına okuyarak!
Bu demektir ki insanlar çocuklarının ömründen alıyor plastiklere veriyor.
*****
İnsan olduğumuzu hatırlamamız için gelen mesajlar var!
"Benimle oynamayın" diyor tabiat ana.
"Sizlere Kasım ayını Mayıs gibi yaşatabilirim ama baharınızı yazınızı alırım!" Bitmedi. "Sizlere zifiri karanlıklar bırakır mavinizi beyazınızı alırım!"
*****
İnsanı insan yapan değerlerin tüketildiği bir dünyada insanların yüreğine serpecek su bile kalmayacak bir gün.
Tabiat ananın suyuna gitmeyene ekmek de kalmayacak iklimlerin dengesi de.
Sadece buzlar mı eriyor sanıyorsunuz
*****
Gerçeklerin farkına varan çocuklar, ağaçların derinliğini ölçüyor, yıldızların parlaklığını.
Tabiat ananın elinde diri olması gerekenlerin insanların elinde ölmesi çocukları korkutuyor.
Meleklere mektup yazıyorlar talan iklimlerinden!
Melekler tercümesini yapıyor bu mektupların okunmuyor.
Büyükler kötülüğü özgür bırakıyor, iyiliğin ellerini kelepçeliyor.
Tabiat anaya şiddet uygulamaktan büyük keyif alıyorlar!
Öldürdükleri kadınlar taciz ettikleri çocuklar gibi!
*****
Hiçbir şey sebepsiz yaşanmıyor!
Geleceğin sonuçlarını da şimdiki zamanın sebepleri oluşturacak.
Bir sütçünün ineğiyle, yağmurun toprakla bir çocuğun umutla aşkını öldürenler, günü gelince tabiat ananın ihtilaliyle tanıştıklarına memnun olmayacaklar.
Çünkü zaman su gibi akıp gidiyor.
Tabiat ana gözlerini kocaman açmış bizlere bakıyor.
Kırılan kalbini onarmak için son anonslarını veriyor! "Cennet gibi dünyada cinneti siz ürettiniz" diyor.
*****
Plastikleri bile tabiat ananın midesine atarken gocunmayan insanlara tabiat ana niye acısın!
Mavileri yeşilleri pembeleri süpürüyor.
Gerekli olan duyarlılığı göstermeyenlere gününü göstermemek için hala dişlerini sıkıyor. Hala ciğeri yanıyor!
Çünkü insanların üzerini şefkatle örtmekten başka görevleri de var tabiat ananın.
Adı üstünde ana!

YALAN!
Yalan doğrudan arta kalan değildir yalan sinsi bir yılandır.
Her geçen gün daha bir sokulmaktadır insanların koynuna.
Yalana borçlu kalanların doğrularla işi yoktur o yüzden vicdan ödeşmesi mümkün değildir.
Bir yalanı söyleyen her yalanı söyler.
Yalan alçaklıktır ama yalanlarla yükseleceğini düşünmek daha büyük alçaklıktır.
İftira ve yalan kardeştir ve ikisinin aynaya bakacak yüzü yoktur!

MUTLULUK TAKVİMİ
Pencere kenarındaki çiçeklerle konuş.
Klasik kitapları yeniden oku.
Yapıcı davran.
Çöpünü yere atma.

Umursamıyor beni
Cezamı sürdürüyor
Deli gibi sevdiğimi
Bildiği halde
Bıkmadım usanmadım
Yokluğunu sevmekten
Beni mahrum ediyor
Sevdiği halde
Varlığım yokluğuna
Armağan olsun
Tenine başka ten
Değene kadar
Bu yürek senden hiç
Vazgeçmeyecek
Sen peşimi bırak
Diyene kadar
Hakkı YALÇIN