Sokak adamı

Önceki gece İstiklal Caddesi'nde gitar çalan gençler için yetenek turuna çıkmıştım ki, bir adam tam karşımda durdu.
"Sigaran var mı?" dedi.
Yüzü ölü gibi sarıydı, üzerindeki eski ceketin önünü elleriyle kapatmaya çalışıyordu.
Rahatsız edici bir yanı yoktu. Etrafıma bakındım sigara alacak bir yeri aradı gözlerim.
Sigara parasını uzattım, "Ben dilenci değilim" dedi, "sadece sigara istedim." Bir tarafı beni çekti adamın, tam o sırada bir sokak köpeği geldi adama yanaştı.
"İşte" dedi, "ihanetin bol olduğu dünyada, insana ihanet etmeyen en değerli varlık!" Eğildi, köpeği okşadı.
"Kuyruğunu dostluğuma sallıyor kaypaklığa değil." *** Adamın çok okumuş da düşünce hummasında yorulmuş olduğunu hissettim.
"Nedir senin bu halin?" diye sordum, "Takdir-i ilahi" diye karşılık verdi.
Nisan ayında bile gecenin ayazı kendini hissettiriyordu.
"Üşümüyor musun?" diye halini işaret ettim, "Üşümemi gerektiren halleri ortadan kaldırdım" dedi.
Sanki hayat sınavına çekiyordum adamı.
"Kaç yaşındasın?" "Doğum günümü mü kutlayacaksın?" diye karşılık verdi.
"Ama adımı merak ediyorsan, bedavadan kıyamet günü yaratanlara akıllı deniyorsa, benim adım deli." *** Bir yanı olağan öbür yanı şaşırtıcıydı.
Gözlerimi okuyup, "kirime bakıyorsun değil mi?" diye bana soru yöneltti.
"Günlerdir yıkanmıyorum ama temizim. Namussuzlardan daha büyük pislik olur mu?" Adamın kafasının içinde el yazması bir kitap vardı da sayfaları çeviriyordu.
Son bir soru yönelttim.
"Ağzında sigarayla buradan o kadar insan geçiyor, niye onlardan sigara istemedin?" diye sordum.
"Farkında değilsin ama sende deliliğin hallerini gördüm!" dedi.
Bir kahkaha attım. "Ne gördün?" diye sordum, "kendimi" dedi.
"Bana bakıp saçlarını tarayabilirsin!" *** Yüzündeki sevimli gülümsemeyle, "Sen beni merak etme" dedi, "Hayat için her zaman sakladığım bir jokerim var." Elimi sıktı ve "Başka bir zamanda buluşmak üzere" deyip, yolun karşı tarafına geçtikten sonra geri dönüp bağırdı.
"Birbirimizi bir daha göreceğimizin hiçbir kanıtı yok!"
Haberimiz oluyor!
Bazı mekanlarda 1970'li yılların şarkıları çalıyor.
Şimdiki zamanla harika bir kıyaslama oluyor, kalite farkını hissetmemiz için.
İlhan İrem, Ersan Erdura, Alpay, Cem Karaca ve niceleri.
Gerçek "sanatçı" olarak anılması gereken insanların şarkılarını dinleyince, şimdiki zamanın ne kadar korkunç olduğunu daha iyi anlıyor insan.
Şarkılarımızı bile kaybetmişiz.
Haberimiz oluyor!
Mutluluk Takvimi
Çocukların odasına kapıyı vurarak gir.
Sokak müzisyenine bahşiş ver.
Gerçeği kabullen.
Sakin ol.
Şimdi gittiğin gibiyim
Bu şehirde
Sancılanır her saat
Sensiz yüreğim
Bir düş gibi büyürsün
Islak gecelerimde
İnadına sever
İnadına beklerim
Şimdi yaslı dağlar gibi
Yokluğun
Gittiğin yolda kaldı
Yorgun gözlerim
Ben benim birtanem
Gönlümde efsanem
İnadına bekler
İnadına özlerim
Hakkı YALÇIN