Tarihi 10 Kasım 2015

Duygusal hukuk

Hukuk ölenden yana değil. Öldürenden yana! Öldürmenin bile bir zarafeti vardır ya. Onun bile hükmü yok.
***

Adamın biri evlilik teklifini reddeden TRT sanatçısı Hatice Kaçmaz'ı 16 bıçak darbesiyle öldürüyor. Lütfen bıçak darbelerini sayın. "Bir, iki, üç... ondört, onbeş, onaltı..."
***

Katil Orhan Munis'in cezasında indirim yapan mahkemenin kararına da bakın. "Bu cinayet tasarlayarak öldürme değil, duygusallığın etkisi!" Hangi duygu sevdiği kadına 16 kez bıçak saplar? Bir insanın bedenine 16 kez bıçak saplayan bir katilin duygusu mu çoktur? Psikopat katil olma ihtimali mi?
***

Mahkemenin karşı duruşu da çok duygusal. "Katildeki duygusal çöküntü ve hiddet, kurbandaki bıçak darbelerinin sayısıyla ortaya çıktı." Yani neredeyse kurban suçlu sayılacak. "Bu kadar bıçak darbesine neden davetiye bastırdın be kadın?"
***

Bu demektir ki. Kadınları katletmek için fırsat kollayanlar, sevdiklerini söyledikleri kadınları katledebilir. Ve cezalarında indirimleri de hazır! Ama duygusal çöküntülerine kanıt olsun diye, bıçak darbelerini mümkün olduğundan fazla biçimde sallamaları gerekiyor. Bedene sapladıkları bıçak sayısı onların psikolojik çöküntü içinde olduklarının kanıtı sayılıyor. O yüzden bir katilin psikolojisi, 16 bıçak darbesiyle katledilen kadının canından daha değerli.
***

Şiddet böyle besleniyor. Bir kadının evlenme teklifine hayır deme hakkının, nelere mal olduğunu bütün erkekler gördü. Evlilik teklifine hayır diyen kadınların, erkeklerin bozulan psikolojisinin sonuçlarına katlanmak zorunda oldukları da belgelendi.
***

Ama istemediği bir erkeğin kendisine evlenme teklifi etmesiyle psikolojisi bozulan kadınların durumunu soran yok! Kadınların bu ülkede neye hakkı var ki!
***
16 bıçak darbesiyle katledilirken bile, erkeğin psikolojisini bozan başka canlı var mı yeryüzünde?
Bizim ülkemizden başka!

Ata'ya mektuplar

Kurduğun Cumhuriyet, dedemin İstiklal Madalyası'nın yanında, benim İstikbal madalyamdır.
(Kaan 16 yaşında)

Gönlümde de, bilgisayarımda da hep "on line"sın Atam.
(Erdinç 18 yaşında.)

Sevgili Atam, keşke yanımda olsaydın, seninle pastamı bölüşebilirdim.
(Müge 11 yaşında)

Bugün sana kalp şeklinde kurabiye yapıp, resimlerinden saçları okşayacağım.
(Esra 12 yaşında)

Mutluluk Takvimi
Çocukların adına ağaç dik.
Birini güldür.
Kahve falına baktır.
Balık tut.
Gitar sesi dinle.

Melekler yazmıştı
Hikayemizi
Bakınca ölürdüm
O gözlerine
İsmin iki hece
Sevgin dağ gibi
Seni iliklerdim
Düğme yerine

Yok yere hasretin
Koluna girdik
Mektuplarda kalan
Aşk acısıyız
Şimdi kalbimizde
Başka sevdalar
Yalan gönüllerin
Kiracısıyız

Hakkı YALÇIN