Tarihi 11 Ekim 2015

Şerefsiz katliam

Barış için halay çekiyorlardı Kendilerini ülkelerinde güvende hissediyorlardı belli ki.
Çakalın biri bombanın pimini çekti.
Halk düşmanları.
İnsanlık düşmanları.
Arkaları sıvazlanan puştlar.
Ve patlayan bomba ve katledilen insanlar.
Sonrası tarihi bir katliam.
***

Herkes iyi baksın bu fotoğrafa!
Kim ki seyrediyorsa bu fotoğrafı.
Onlar kendi geleceğini seyrediyor demektir.
Çünkü yakılan orman herkesi yakar.
***

Şimdi neresinden bakacağız bu şerefsiz katliama?
Terörün her gün biraz daha palazlandığı gerçeğinden mi?
Teröristlerin ülkenin kalbine kadar girdiği gerçeğinden mi?
Yoksa klasik olarak, "Milletimizin başı sağolsun" tarafından mı?
O teröristlerin meydanı boş bulmalarının sorumluları yok mu?
***

Yüze yakın ölü, ağır yaralılar.
İnsanlarda infial hali.
Sürekli artan bir gerilim.
Sokakta yürümenin bile tehlikeli sayıldığı bir ortam.
Nereye gidiyoruz?
Kıyamete mi, yoksa Amerika ile Avrupa'nın yazdığı senaryoda birbirimizi yiyerek, haritamızı bozdurmaya mı?
***

Televizyonlara baktım, yorumcular hala çıkar siyasetinin derdinde.
Siyasetçiler kendi derdinde.
Teröre karşı durmanın partisi yoktur.
Dili, dini, ırkı da yoktur.
Hele siyaseti hiç yoktur.
Gidenler can, gidenler insan.
Ama kanın bile siyasetini yapanlar var. "Oh!" çeken kansızlar, ellerini ovuşturan namussuzlar var.
***

Siyasi partilerde yapıcı etkisini kaybetmiş duruşların bedelini ödüyoruz.
Şimdi birlikte olunmazsa ne zaman?
Söylesinler ne zaman?
Nedenlerle savaşmayı bırakıp, bu berbat sonuçları ortadan kaldırmaya baksınlar.
Bunu yapamıyorlarsa siyaseti de bıraksınlar.
Çocuklarımızın yakasını da.
Hiçbir insanlık kitabında, insan canından daha değerli bir şey yoktur.
***

Birbirine düşürülmüş insanlardan kalan ganimeti toplayan terörün nerde ve nasıl boy göstereceği belli değil.
Dün Ankara'ydı, yarın neresi bilinmez!
Bizler birbirimizi sevmezsek!
Bizler birbirimizi saymazsak.
Terörün aldığı canları sayacağız. "1,2,3, 4..."
"82, 83, 84, 85, 86..."

Kömür gözler
Yoksulluğun pabuçlarının arkasına basardı babalar. Analar iki balkon arasına çamaşırlarını asardı. Çocukların mahalleleri cennet gibiydi. Komşuluk altın devrindeydi. Yoksul ama huzurlu bir ülkeydik. Sonra? Düşmanlığın sırtı sıvandı. Çocuklarımızın ömrü kısaldı. Şimdi iki gözümüz iki kömür.
Ortalık kan gölü!

Mutluluk Takvimi
İnsanlık için mücadele et.
Barışı savun.
Vicdanına inanmadığın hiçbir yorumcuyu izleme.

Özgürlük tutkusu
Sarar herkesi
Uyuyan kalplerin
Uyandığı gün
Sokaklara sığmaz
İsyanın sesi
Bıçağın kemiğe
Dayandığı gün

Sabırlar tükenir
Gün gelir elbet
Yumruklar sıkılır
An gelir elbet
Bizim de sesimiz
Duyulur elbet
Bıçağın kemiğe
Dayandığı gün

Hakkı YALÇIN