Çocuklarımızın çalınan sınav sorularının hesabı soruluyor.
Milyonlarca gencin hakkı yendi.
Sadece KPSS değil, dönemin bütün sınavlarından pis kokular geldi.
Birilerine "Buyur" dediler "Bu senin işin, senin üniversiten!"
Çalışan, didinen gençleri "haksızlığın taş ocaklarına" yolladılar.
Çalışmakla sınav kazanmanın mümkün olmadığı bir düzen yaratıldı.
Balta sınav ahlakına sığınan gençlerin bağrına indi de, şimdi baltanın sapının hesabı soruluyor.
5 yılda kaç ocak söndü, kaç insanın kaderi değişti?
Haksızlığın makamlarında kaç insan oturuyor kim bilir?
Burası umarsızlıklar ülkesi.
Çiçekler kuruduktan sonra su vermeyi maharet sayanlar memleketi.
Sağlık Bakanı bir hafta önce ne demişti? "Domuz gribi salgını yok."
Önceki gün salgına verilen kurbanların sayısı açıklandı. "39 kişi öldü!"
Eğer, "Domuz gribi salgını yok" denileceğine, salgının önlemi alınsaydı.
39 kişiden çoğunun hayatta olma ihtimali çoktu.
Bizim ülkemizde "sorgulama" olmadığı için ve hiçbir politikacının hata yaptığını kabul etmesi mümkün olmadığı için.
Bunun hesabı da sorulmaz.
Bu da ülkemizin salgını.
Bugünü yaşarken sonsuzluğa bakan insanlara gözümüz gibi bakabilseydik keşke.
İzmit Körfezi Geçiş Köprüsü inşaatında, iki yakayı bir araya getiren kılavuz kablolardan biri 4 gün önce kopmuştu.
Bu projede görev alanlardan biri de dünyanın en iyi mühendislerinden Japon Kishi Ryoichi'ydi.
Ve kaza gecesi hiç uyumadı.
İnsanların harcadığı emeğe duyulan saygının bedeli sadece uykusuz bir gece değildi.
Ertesi günü "Olayın sorumluluğu tamamen bana ait" diye bir not bırakarak hayata veda etti.
Bileklerini ve boğazını maket bıçağıyla keserek intihar eden Japon mühendis Kishi Ryoichi 51 yaşındaydı.
Bir can kaybının bile olmadığı kazanın bedelini canıyla öderken onurlu bir isim bıraktı geride.
Soma'da maden ocaklarında 301 kişi can verdi.
Bir kişi sorumlu olmadı.
Bir kişinin bile vicdanı sızlamadı.
Biz böyle bir ülkeyiz işte!
Bu ülkede haksızlık hukuksuzluk iltifata tabiidir.
Ama bilinmesi gereken bir şey vardır.
Vicdansızlık başını sever hikayelerin Oysa bir de sonu vardır.
Kanaması hiç durmaz!
***
Çocuklarımız
8 yaşındaki ilkokul öğrencisi Berkay Özbek, Bayrampaşa'da okulun önünden yolun karşısına geçerken bir minibüsün çarpması sonucu hayatını kaybetti.
Kırmızı ışıkta geçen katil şoför kadar önemli bir gerçek daha var.
Okulun önündeki üst geçidi kaldırıp, trafik ışığı koyan yetkililer.
Okul çocuklarının bir geçit kadar değeri yok artık.
O yüzden hesabı şimdilik kırmızı ışık müptelası şoför ödeyecek!