Tarihi 17 Aralık 2014

Adamın biri

Gazetenin yanındaki kafede otururken bir adam geldi karşımda durdu.
Berbat bir kıyafet vardı üzerinde.
İnsanları yanına çağırmaya hazır halim olduğu için hiç yadırgamadım. "Buyur otur çay iç" dedim.
Ayakta durmayı tercih etti.
Dilencilerin yapışkan hali olmadığı için, daha çok ilgilenmem gerektiğini düşündüm.
***

Yüzünde hayatın derin izleri.
Gözlerinde haksızlığa kafa tutan bir mühür.
Oturması için direttim.
Hiç beklenmedik bir cevap aldım. "Develer dizlerini kırıp oldukları yere çöküyorlar. Ben yeteri kadar çömeldim" dedi.
Ne söyleyeceğimi şaşırmış halime noktayı koydu. "Lafı ağzında geveleme!"
***

Eskiden harika okuyucularım vardı.
Kurduğum cümlelerin içindeki şifreleri anında çözen hayat işçilerim.
Kitap okuyan, düşünen vicdanlı insanlar.
Karşıdan karşıya geçerken birbirini okuyan yayalar gibi.
***

Böyle bir adamdan ilginç sözler duyunca, kendimi bir kamera şakasının içinde hissettim.
Yoldan ambulans geçiyordu o sıra. "Beni reklamlarda oynatsana" dedi.
Gülümsedim. "Merak etme" dedi, "Ben o şöhretlerden daha kirliyim!" "Kimlerden?" dedim. "Pis heriflerden, şehvetli haşerelerden!" "Ooo" dedim, "Her şekilde hayatın içindesin."
Yine okkalı bir cevap. "Beyin ölümüm henüz gerçekleşmedi."
***

Yandaki masada dertleşen insanlara baktı. "İnsanlar yırtıklarını anlatarak, birbirine yamanmak istiyor olmalı" dedi. "Yoo" dedim "Onlarınki dostluk!" "Birbirinin acısına ortak olana, yağmurdan daha çok ses çıkarana dost derim" diye karşılık verdi. "Kitap gibisin" dedim de, onda verecek cevap çoktu. "İnsanları okuyorum!"
Hayattan önce ölümü tanıdığını söylerken eliyle etrafı işaret etti. "Ölüler geziyor aranızda. Sizden daha diriler!"
***

"Ne iş yaptığımı sormaya utanıyorsun değil mi?" diye sordu, cevabını kendi verdi. "Umut ekiyorum, güneşi dikiyorum."
Gülümsedim. "Benim çaresizliğime göz yumanların, ne iş yaptığını zannediyorsun?"
Ve aniden çekip gitti.
Kim bilir hangi hayatın derinliklerine!

Mahşerde bile
Balyoz davasında 237 askerin sahte imzayla mahkum olduğu belgelendi.
Bu mudur hukuk?
Bu mudur insanlık?
4 yıl hapis yatan askerlerin çektiği acıları, kaybolan ömürleri nasıl ödenir?
Ve böyle sahte delillerle insanları hapse tıkmanın bedeli nedir?
Bazı günahlar mahşerde bile ödenmez!

Mutluluk Takvimi
İstediğini değil gerekeni al.
Bulmaca çöz.
Müzik sesiyle uyu.
Süt iç.

Bende gözlerin kaldı
Sevdamızın izleri
İçimde uzun geceler
Yaktım bütün denizleri

Öyle bir ayrıldık ki
Kitaplara sığmadı
Saplandın gözlerime
Artık güneş doğmadı

Senden sonra sevemedim
Resimlerin tanığım
Yüreğim kum sıcağı
Hala sana yanığım
Hakkı YALÇIN