Kredi kartlarımız var.
Kendimize ait olmayan paraları harcıyoruz.
Her yanımız alışveriş merkezi ve hastane.
Alışveriş merkezlerinde sağlıksız beslenip, hastanelerde finale koşuyoruz.
Her şey hızla kendini yeniliyor da, insanlar nelere yenildiklerini göremiyor.
Hiçbir şeyimiz kalmadı.
Ne aşk, ne özgürlük, ne gerçek bir barış.
Hepimizde bir çekilme duygusu.
Hiçbir meydana açılmıyor sokaklarımız.
Bir korkaklık, "bana ne"cilik!
Dünya insanı olmalıydık.
Çocukların, büyüklerin dünyasına yenik düşmesinin önüne geçmeliydik.
Koro halindeki suskunlukların, toplumu teslim almasını önlemeliydik.
Zorbalığın coğrafyasında, sadece kendimizi korumakla her şeyi koruyabileceğimizi düşündük.
Yalanların meydanında aslında çocuklarımızın talan edildiğini göremedik.
Yeni anayasa gerçekleşmiyormuş!
Neler söylemek geçiyor içimizden.
Düşünsenize, koca bir ülke, koca bir devlet ama bir anayasa yaratamıyor.
Demokrasiden korkuluyor, insan haklarından.
Ve biz böyle bir ülkede çocuklarımıza gelecek bekliyoruz.
Güneşin büyülü bir parıltısı vardı eskiden.
Başkalarını düşünmeyi de öğretirdi bize, en azından paylaşmayı.
Aydınlık düşleri.
Yalanlarla kandırılmayı isteyenler için hayat güzel.
Yetimin öksüzün hakkını yiyerek, lüks konaklarda cennetin kapısını açanlara da hayat güzel.
Ama bizler kendi sürgünümüzdeyiz.
Şimdi ölü zaman kokusu.
Şehirlerin dokusu da değişti insanlar gibi.
Duman rengi şehirlerde, hepimizin önünde bir uçurum.
Sadece gece ışıklarında buluyoruz huzuru.
Umut dediğimiz de...
Sadece küçük bir mum.
* * *
TÜRK KAHVESİ
Türk asıllı doktor Mehmet Öz bir açıklama yaptı. "Yunan kahvesi sağlığa iyi geliyor!"
Her şeyinde samimiyetsizlik kokan bir adamın, sadece ticaret adına her gün yeni bir şey üretmesine aldırmayın.
Bizim kahvemiz her derde devadır.
En azından benim için.
* * *
Kadınlar bizi kusurlarımız için sever.
* * *
Hayat verdiklerinden çok daha fazlasını bizlerden esirgiyor. Her günün değerini bilin.
* * *
8 MAYIS 2013
MUTLULUK TAKVİMİ
* * *
Kırık bir hikayemiz vardı
Yaralıydık kadersizdik
Bunu ikimizden başka
Kimse bilemez
Bir gecede dört mevsim
Her dokunuş merasim
Kimse kimseyi bir daha
Böyle sevemez
Bir şarkı bıraktık geride
Sonbahar...
Dinledikçe ağlayacağız
Hayalleri gül olanın
Gerçekleri dikenlidir
Harcadığımız masalı
Çok arayacağız
Biliyorum ki yüreğin
Benim kadar üzgündür
Kalbim her zaman seninle
Yolun açık olsun meleğim
Kelebekler özgürdür
Hakkı YALÇIN