Bir futbol maçına bakarak, her şeyi taraftarlığın üzerine yıkmayın.
Kaybeden kazananı nerede alkışladı ki, futbolda alkışlasın.
Kazananın kaybedeni aşağılamadığı neresi kaldı ki, futbol tırnak içinde kalsın.
Saygısızlık toplumun her kesimine hakim olmuş artık.
Nefret, her geçen gün şiddetini biraz daha artırıyor.
O utanç gecesini bir kenara bırakıp, normal hayatımıza da bir göz atalım.
Trafiğe çıkın, saygısızlığın ve kabalığın tüm hallerini sergileyen sürücülük resimlerine bakın.
Tek eliyle hayatı gazlayanların, saldıracak insan aradığı, gözü dönmüşlüğe bakın.
Yolda yürürken size bulaşmak için fırsat kollayan belalara yan gözle bile bakmayın.
Karşı düşünceye zerre kadar saygı göstermeyen siyasi hayata bakın.
Ağzı bozuk politikaya.
Adaletin kişiye göre işlediği ülke düzenine.
İnsanlar arasındaki nefreti körüklemenin aslan payını, kendinden olanı koruyan sisteme verin.
Sevgisizliğin ve saygısızlığın nedenleri aynı.
Hiçbir güzelliği elde tutamıyoruz.
İnsanları gittikçe bozan gerçeklerin de farkına varamıyoruz.
Elde avuçta bir şey kalmadığı içindir ki, suçluları da en kolay yoldan belirliyoruz.
Kökü ortada dururken...
Düşünüyorum da...
Bakanlık yapmış birinin, yumruk attığı milletvekiline, "Ben onun anasına avradına hürmetlerimi sundum" dediği ve yadırganmadığı bir ülkeden artık ne bekliyoruz.
Sevgi mi, saygı mı?
Karanfillerin, zeytin dallarının hükmü kalmadı.
Herkes bu acımasız sistemin avucunun içinde.
İnsanlar birbirine yaban bakıyor artık.
İnsanları sporla, siyasetle ve ihanetle böldüler.
Şimdi birilerinin ağızlarının suları akıyor.
* * *
Biber gazı, Çarliston biberden bile ucuz hale geldiyse. O ülkede insan hayatı da ucuzdur.
* * *
15 Mayıs 2012
Mutluluk takvimi
* * *
Kendimden kaçarken
Rastladım sana
Sevdaya taşındı
Seven yüreğim
Noktasız virgülsüz
Bakıyor bana
Senin gözlerinde
Gözlerim rehin
Biz aşkın cesur
Çocuklarıyız
Ayrılığı da biliriz
Sevdiğimiz gibi
Biz aşkın mağlup
Çocuklarıyız
Gitmeyi de biliriz
Geldiğimiz gibi
Hakkı YALÇIN