Onlar mal mülk gücüne değil yürek zenginliğine bakarlar.
Herkesten derin bakarlar hayata.
Güneş batarken yalnızlıkları ayaklanır.
Kendi seslerini dinlerler, hisli şarkılar.
Özlemleri, ya gerçek dostluğa, ya aşka!
İnsanın insana sevgisizliği artarken, nefret orduları insanların üzerine yürürken.
Duygularıyla yaşayan insanlar ne yapsın? Kendilerine saklanmaktan başka.
İnsanlar eskir de, hikayeler eskimez gecelerde.
Kahreden kahramanlarla doludur hayat.
Ayrıntılarda sayısız darbe...
Gocunmadan ağlarlar, sevdiklerine ağlarlar, kaybettiklerine.
Bir çift söz yazılır hohlanmış camlara. "En uzak yıldızlar aslında en yakın uzaklardır. En yakın dostlar belki de en kalleş tuzaklardır."
Kan dökerek çizilen sınırlara itiraz ederler, ölümleredir isyanları. Barışa ve kardeşliğedir tutkuları, insana ve cana.
Renklerin kayıp cennetinde, çocuk resimleri çizerler camlara renksiz.
Geçmişten gelen at arabalarına binip, içlerindeki çocukları gezdirirler. Sokak lambasının altında ararlar aşklarını.
Baş ağrıması, diş ağrıması neyse ama...
İnsanın içinin acıması başka bir şeydir.
* * *
Bu ülkede, gençlerden kanlarının kaynamasının bile vergisi alınırsa bir gün. Hiç şaşırmam.
* * *
HUKUK VE VİCDAN
Oda TV davasında tutuklu olan Doğan Yurdakul'un eşi kanser ve durumu ağır.
Kemoterapiye giriyor.
Ve 5 aydır hiçbir şekilde görüşemiyorlar.
Durumun ciddiyeti adına, olası bir ölüm kapıda olduğu için, Doğan Yurdakul'un eşinin cenazesine katılabilmesi amacıyla, savcılığa verilmiş bir dilekçe de mevcut.
Böyle zamanlarda, hukukun insani yanının da ayaklanması gerekir.
Vicdanların da...
Vicdan, sizinle aynı düşüncede olmayan insanların da yanında yürüyebilmektir.
Özellikle böyle zamanlarda.
* * *
YENİ EVLİLER İÇİN
Evlilikte ilişki nasıl uzun sürer konulu bir araştırma.
* Beklentilerinizi düşürün.
* Televizyondan uzak durun.
* Bir kum torbası edinin ve düzenli kullanın.
* Aynı işte birlikte çalışmayın.
* Miyop olun.
* Her şeyi duymayın. Unutmayın ki boşanma avukatlarının fiyatı her gün artıyor.
* * *
Asil insan verilenin değerine değil, verilişine bakar
* * *
15 eylül 2011
Mutluluk takvimi
Kuşlara yem at. Melekleri yanında hisset. Organlarını bağışla. Bir enstrüman çalmayı öğren.* * *
Bu akşam İstanbul'un
Bütün duvarlarından
Siliyorum adını
Öfkemi büyütüyorum
Neydi o günler güzelim
İçimdeki dağ gibi sevgini
Bir solukta tüketiyorum
Aslında sen bunu
Çoktan hak ettin
Sevgime ihanet ettin
Üzülmedim dersem
Yalan olur
Gözlerimden yaşları
Akıtıyorum
Dönemezsin artık geri
Nasıl tutarım elini
İhanetin bedelini sana
Ödetiyorum
Hakkı YALÇIN
